Tarihi
Hergün Gazetesine göre Giresun’da yaşanan sağ – sol çatışmalarını ve o dönemde
gelişen olayları araştırma yazımda ele almak istedim. Çünkü kitap olarak da
piyasaya sürdüğüm ve bu kitabımın temel taşını oluşturan “Hergün Gazetesi” o
döneme ait ciddi bilgiler vermiştir. Hergün gazetesi; yayımladığı haberlerinden
tutun, araştırma ve yazı dizilerine hatta köşe yazarları kadrosuna kadar ciddi
bir tarihi birikimi biz araştırmacılara armağan etmiştir diyebiliriz.
Bu
nedenle bu yazımda tarihi Hergün gazetesinden yararlanarak Giresun’da yaşanan
olaylardan bahsedeceğim.
Türkiye
1977 – 1980 yılları arasında düşük yoğunluklu bir savaş ortamı yaşıyordu.
Hergün insanlarımızın ölüm haberleri paylaşılıyordu. Ayrıca ses getirmesi için
bazen de toplum tarafından bilinen ve toplumun sinir uçlarına dokunmak için
bireysel veya bölgesel suikastler düzenleniyordu. İşte o yıllarda Giresun’da da
bu olaylara benzer durumlar yaşıyordu.
Giresun’da
o dönemde yaşanan olayların boyutunu Ülkü Ocakları Derneği Giresun Şubesi
Başkanı Ahmet Selimoğlu’nun şu sözlerinden anlayabiliriz:
“Biz, Ülkü Ocaklılar olarak her türlü
anarşiye, kaba kuvvete ve sokak zorbalığına karşıyız. Sokaklarda atış talimi
yapanlar, Bulancak’ta Ülkücü gençlerin kaldığı evleri gece kurşunlayanlar
bilmelidir ki, bu hareketleri onlara hiçbir şey kazandırmamıştır,
kazandırmayacaktır. Yalnız, milletimizin huzurunu kaçırmakta, Giresun’da
anarşiyi bu solcu kriptolar yaratmaktadırlar.” (Metin
Turhan, Ülkü Ocakları 1966 -1980, Ankara 2014, s.958)
Ülkücü
Gençlik Derneği Giresun Şubesi Yönetim Kurulu basına bir demeç vererek dernek
binalarının solcularca kurşunlanmasını nefretle kınadıklarını belirtmiştir. 15
Eylül 1978 günü derneğin camları kırılmış ve 18 Eylül 1978 günü ise
kurşunlanmıştır. Bunun üzerine Giresun Yönetim Kurulu şu açıklamayı yapmıştır:
“Türkiye’de
devlet yıkıcılarının yabancı ideoloji uşaklarının suçlarını büyük bir
rahatlıkla işlemeye devam etmeleri siyasi cinayet ve terör olaylarının sürüp
gitmesi tabiidir. Bu duruma en kısa zamanda dur denilmesinin bütün yurtta polis
ve idarecilerin tarafsız sadece devleti ve kanunları düşünerek görev
yapmalarının Türkiye’yi içinde bulunduğu kargaşadan kurtaracağına inanıyoruz.” (“ÜDG Giresun Şubesi Yönetim Kurulu,
Dernek Binasının Solcularca Kurşunlanmasını Nefretle Kınadı”, Hergün Gazetesi,
30.09.1978,s.4.)
Tüm
bu bildiriler ve açıklamalar yeterli olmamış ve Giresun’da her geçen gün
olaylar daha hızlı yayılmaya başlamıştı.
Bu
olayları Hergün Gazetesine göre şöyle sıralayabiliriz:
Hergün
gazetesinin haberinde Giresun – Eynesil’de Ahmet Akpınar adlı kişi devlet
memuru ve öğretmen olmadığı halde dışarıdan müdür tarafından imtihan salonunda
görevlendirilmiştir. Sol görüşlü öğrencilere kopya vermeye çalışan bir kişiyi
engellemeye çalışan Akpınar, solcular tarafından dövülmüş ve sonrasında evi
Y.D.G.D ve Halk Evleri mensuplarınca çevrilmiş ve dışarıda oynamakta olan
çocuğunun suratına H.K harflerini kazınarak ufacık çocuğun suratını tahrip
ettikleri iddia edilmiştir. Daha sonra mağdurun çocuğunu alarak durumu
kaymakama bildirdiği ancak bir netice alamayarak geri dönmek zorunda kaldığı da
diğer iddialar arasında yerini almıştır. Aynı gazete ayrıca 20.06.1978 günü
toplantı yapan TÖB-DER’li öğretmenler derneğinin fahri üyesi ve Fisko Birlik de
çalışan elemanlar işten hiçbir gerekçe gösterilmeden atıldığı iddia edilmiştir.
(“Ülkü-Bir Şube ve
Üyelerine Yapılan Saldırılar”, Hergün Gazetesi, 04.10.1978)
Tüm
bu iddialar Giresun olaylarının fitilini ateşlemeye başlamıştı. Üzerine
Giresun’da yaşandığı iddia edilen yeni olaylarda eklenince durum çatışma
noktasına doğru yol almıştı.
Hergün
gazetesinin bir başka haberine göre ise; Giresun Eğitim Enstitüsü 24 Nisan 1978
günü açılmasıyla ülkücü gençlere karşı komünistlerin yeni oyunlar içerisine girdiğini,
okul idaresi ve güvenlikten sorumlu idare ilgililerini de yanlarına alarak
saldırılarını arttırdıklarını iddia etmiştir. Ayrıca Giresun Eğitim Enstitüsüne
haksız ve kanunsuz yollarla 1500’e yakın solcunun alındığı, TÖB-DER adlı solcu
kuruluş tarafından görevlendirilen öğretmenlerin ilk günden beri komünizm
propagandası yaptığı, okul idaresinin ilk icraatının okuldaki tarihi ve milli
tabloları indirmek olduğunu ve bununla birlikte hafta başı ve sonu söylenen İstiklal
Marşı’nın okul idaresince yasaklandığı ve öğretmenler tarafından sınıflarda
enternasyonal marş öğretilmeye başlandığı iddia edilmiştir. Ayrıca Hergün gazetesi
okul idaresi ve öğretmenler, Marksist ideolojide öğrenci yetiştirebilmek için
kendi görüşlerinden olmayanlara taraflı davranarak ezmek istediklerini iddia
ederek solcularla işbirliği yapan okul idarecilerinin ve öğretmenlerin
isimlerini tek tek açıklamıştır. Bununla birlikte yasaklı yayınların okula
sokulduğu ve sınıflarda zorla satıldığı, okul ile ilişkisi olmayanlara kimlik
kartı dağıtıldığı ve kimlik kartı dağıttığı tespit edilen ikinci sınıf
öğrencisi Hasan Yılmaz adlı kişinin tutuklandığı, olaylarla hiçbir ilişkisi
olmadığı halde milliyetçi gençlerin sanık olarak mahkemeye gönderildiği iddia
edilmiştir. Bir başka iddia ise 03.05.1978 günü Eğitim Enstitüsü yatılı yurtta
ülkücü kız öğrencilerin kapısı solcu kızlar tarafından kırılıp saldırıya
uğradığı ve okul idaresinin saldırganları koruduğunu üstelik iki ülkücü kız
öğrenciye 20 gün okuldan uzaklaştırma cezası verdiklerini de iddia etmiştir. Gazetenin
diğer iddiaları 09.05.1978 günü Eğitim Enstitüsündeki kız öğrencilerin
yemeklerine zehir atıldığı, 10.05.1978 günü memleketlerine gitmekte olan ülkücü
öğrencilerin arabaları Bulancak ve Espiye’de taşlandığı, 11.05.1978 günü birinci
sınıf öğrencilerinin saldırıya uğradığı ve üç ülkücü öğrencinin haksız yere
tutuklandığını, 14.05.1978 günü ülkücü öğrencilere ateş açıldığı ve ateş
açanların tutuklandığı, 17.05.1978 günü ise iki ülkücü öğrencinin silahlı
saldırıya uğradığı ancak bu sefer saldırganların tutuklanmadığı diğer iddialar
arasında yerini almıştır. (Giresun
Eğitim Enstitüsü Dosyası, Hergün Gazetesi, 08.10.1978)
Sözünü
ettiğimiz dönemde olaylar sadece üniversitelerle sınırlı kalmamıştı. Fikirsel
çatışmalar, yaşanan gerilimler çatışmaların boyutunu daha da alevlendirmişti.
21
Ocak 1979 yılı Hergün gazetesinin haberine göre Giresun – Tirebolu’da komünist
militanların Büyük Ülkü Derneği’ni bombaladıklarını ve Tirebolu’nun 5 kez
bombalanma olayları ile karşı karşıya kaldığını iddia etmiştir. (“Tirebolu Büyük Ülkü Derneği
Bombalandı”, Hergün Gazetesi, 21 Ocak 1979.)
Yine
31 Ağustos 1979 yılında Adalet Partisi Bulancak İlçe Başkanı Alaattin
Kıroğlu’nun evi ve işyeri otomatik silahlarla yaylım ateşine tutulmuştu. (“Adana’da Sivil Savunma Müdürü
Öldürüldü, Tunceli’de MHP Elazığ Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Ağır
Yaralandı”, Hergün Gazetesi, 31.08.1979)
Bunun
üzerine Hergün Gazetesi’nin 15 Eylül 1979 yılındaki haberine göre ÜGD ve ÜLKÜ –
BİR Giresun Şubeleri ortak bir açıklama yaparak o günlerde artan olaylar
hakkında şunları söylemiştir:
“Öteden
beri devam eden olaylar son günlerde büyük boyutlara ulaştı ve birçok ülkücü
milliyetçi kuruluş kurşunlandı. Geçtiğimiz gün Alaattin Kıroğlu ve Durmuş
Zehirler’in iş yerleri ve evleri kurşunlanmıştır. Bu çeşit saldırılar
karşısında Bulancak’ta esnaf ve halk tedirgin durumdadır.” Diye açıklamada
bulunmuştur. (“Ülkü
– Bir ve Giresun Şubeleri Ülkücü Milliyetçi Kuruluşlara Yapılan Saldırıları
Kınadı”, Hergün Gazetesi, 15.09.1979)
1980
yılı tüm Türkiye için kaosun ve düşük yoğunluklu savaşın yılı olmuş ve
neredeyse her ilimiz bu çatışmalardan ve olaylardan etkilenmişti. İşte bu
çatışmalardan olaylardan etkilenen illerimizden biri de Giresun’du. Bu ilimizde
1980 yılında olaylar iyice ateşlenmiş ve bu olaylar artık yaralama ve
cinayetlerle sonuçlanmaya başlamıştı.
Hergün
Gazetesi, Giresun’un Bulancak ilçesinin Küçükada Köyünde ülkücü iki kardeş olan
Ömer Aydemir ile Hasan Aydemir’e, dört komünistin tabanca ile ateş edilerek yaralandığını
ifade etmiştir. (“Safranbolu’da
MHP İlçe Başkanı Yaralandı, 1 Ülkücü Şehit Oldu”, Hergün Gazetesi, 23.05.1980)
Yine
iki kişi oldukları iddia edilen komünistlerin otomobiliyle gitmekte olan MHP
Tirebolu İlçe Başkanı olan Nuri Bayraktar’ı yaylım ateşine tuttukları ve
saldırıdan Bayraktar’ın yaralanmadan kurtulduğu ifade edilmiştir. (“Komünist Saldırılar Bitmek
Bilmiyor, Hergün Gazetesi, 08.06.1980)
Haziran
ayının diğer haberlerine göre ise Giresun’un Çandırçalış Köyüne yolcu
götürmekte olan minibüs Kirazlık Köyü mevkiinde silahla taranmış ve olayda
Yakup Başaran ile Sabri Başaran hayatını kaybetmiştir. (“Bombalı Saldırı Tertip Eden CHP
İlçe Başkanı Gözaltında!”, Hergün Gazetesi, 13.06.1980)
O
dönemde olayların sadece Giresun veya Türkiye’nin belirli bir bölgesinde
olmadığını ifade etmiştik. İşte bu görüşümüzü Hergün Gazetesinde çıkan şu
olayla destekleyebiliriz:
Üniversite
seçme imtihanlarına katılmak üzere gittiği İstanbul’da öldürülen ülkücü Özcan
Korkmaz’ın cenazesi doğum yeri olan Giresun’un Espiye ilçesinde toprağa
verilmiştir. (“İstanbul’da Ülkücü Bir Genç Şehit Edildi”, Hergün
Gazetesi, 19.06.1980)
Olaylar
Haziran ayında hız kesmemiş çeşitli meslek gruplarından olan kişilerin ölümüyle
de sonuçlanmıştır.
Merkez
ilçeye bağlı İnişdibi Köyünde ilkokul öğretmenliği yapan İsmail Genç adlı
ülkücü, bir arkadaşının düğününden dönerken komünistlerin saldırısı sonucu
hayatını kaybetmiştir. Emniyet müdürü Sadettin Tantan, öğretmeni vuranların
olaydan sonra yakalandığını bildirmiştir. (“MHP’li 3 Kişilik Bir
Aile Şehit Edildi”, Hergün Gazetesi, 25.06.1980)
Hergün
Gazetesinde 1980 yılında devam eden diğer olaylar ise şöyledir:
Eynesil
İlçesinin Yarımca Köyünde meydana gelen olayda aynı aileden 2 kişi ölmüş 4
kişide yaralanmıştır. Yaylım ateşine tutulan aileden Hakkı Köse ve Meryem Köse
olay yerinde hayatını kaybetmiş, Osman Köse, Senem Köse, Fevziye Köse ve Gönül
Köse ağır yaralanmıştır. (“Atatürk
İlkokuluna Kızıl Bayrak Astılar, Hergün Gazetesi, 07.07.1980)
Giresun’un
Dereli İlçesine bağlı Kümbet Köyünün kahvehanecisi gece kimliği tespit
edilemeyen bir kişinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmiştir. (“CHP İstanbul Milletvekili A.
Köksaloğlu Yazıhanesinde Öldürüldü”, Hergün Gazetesi, 16.07.1980)
İbrahim
Tonya adlı bir ilkokul öğretmeni Bulancak’tan otomobili ile Talipli Köyüne
giderken dört kişi oldukları belirlenen silahlı kişilerin saldırısına uğrayarak
ağır yaralanmış ve ağır yaralı şekildeki öğretmen kaldırıldığı Giresun Devlet
Hastanesinde kurtarılamayarak yaşamını yitirmiştir. (“Komünistler
Mersin’de Terör Estiriyor”, Hergün Gazetesi, 29.07.1980)
Giresun
olayları ile ilgili Hergün Gazetesinin 1977 – 1980 yılları arasındaki arşivinden
ancak bunları bulabildim. Bu çalışmamın Giresun’un tarihine katkı sunacağını
düşünüyorum. Bu nedenle bu yazımın başta milletimiz, Giresunlular,
araştırmacılar ve akademisyenler tarafından önemli bir araştırma yazısı olarak
görülmesi ve bu yazımdan yararlanmaları için Son Saat gazetesi aracılığıyla
yayımlıyorum.