20 Eylül 2024 Cuma

TARİHİ HERGÜN GAZETESİNE GÖRE GİRESUN OLAYLARI

 











Tarihi Hergün Gazetesine göre Giresun’da yaşanan sağ – sol çatışmalarını ve o dönemde gelişen olayları araştırma yazımda ele almak istedim. Çünkü kitap olarak da piyasaya sürdüğüm ve bu kitabımın temel taşını oluşturan “Hergün Gazetesi” o döneme ait ciddi bilgiler vermiştir. Hergün gazetesi; yayımladığı haberlerinden tutun, araştırma ve yazı dizilerine hatta köşe yazarları kadrosuna kadar ciddi bir tarihi birikimi biz araştırmacılara armağan etmiştir diyebiliriz.

Bu nedenle bu yazımda tarihi Hergün gazetesinden yararlanarak Giresun’da yaşanan olaylardan bahsedeceğim.

Türkiye 1977 – 1980 yılları arasında düşük yoğunluklu bir savaş ortamı yaşıyordu. Hergün insanlarımızın ölüm haberleri paylaşılıyordu. Ayrıca ses getirmesi için bazen de toplum tarafından bilinen ve toplumun sinir uçlarına dokunmak için bireysel veya bölgesel suikastler düzenleniyordu. İşte o yıllarda Giresun’da da bu olaylara benzer durumlar yaşıyordu.

Giresun’da o dönemde yaşanan olayların boyutunu Ülkü Ocakları Derneği Giresun Şubesi Başkanı Ahmet Selimoğlu’nun şu sözlerinden anlayabiliriz:

“Biz, Ülkü Ocaklılar olarak her türlü anarşiye, kaba kuvvete ve sokak zorbalığına karşıyız. Sokaklarda atış talimi yapanlar, Bulancak’ta Ülkücü gençlerin kaldığı evleri gece kurşunlayanlar bilmelidir ki, bu hareketleri onlara hiçbir şey kazandırmamıştır, kazandırmayacaktır. Yalnız, milletimizin huzurunu kaçırmakta, Giresun’da anarşiyi bu solcu kriptolar yaratmaktadırlar.” (Metin Turhan, Ülkü Ocakları 1966 -1980, Ankara 2014, s.958)

Ülkücü Gençlik Derneği Giresun Şubesi Yönetim Kurulu basına bir demeç vererek dernek binalarının solcularca kurşunlanmasını nefretle kınadıklarını belirtmiştir. 15 Eylül 1978 günü derneğin camları kırılmış ve 18 Eylül 1978 günü ise kurşunlanmıştır. Bunun üzerine Giresun Yönetim Kurulu şu açıklamayı yapmıştır:

“Türkiye’de devlet yıkıcılarının yabancı ideoloji uşaklarının suçlarını büyük bir rahatlıkla işlemeye devam etmeleri siyasi cinayet ve terör olaylarının sürüp gitmesi tabiidir. Bu duruma en kısa zamanda dur denilmesinin bütün yurtta polis ve idarecilerin tarafsız sadece devleti ve kanunları düşünerek görev yapmalarının Türkiye’yi içinde bulunduğu kargaşadan kurtaracağına inanıyoruz.” (“ÜDG Giresun Şubesi Yönetim Kurulu, Dernek Binasının Solcularca Kurşunlanmasını Nefretle Kınadı”, Hergün Gazetesi, 30.09.1978,s.4.)

Tüm bu bildiriler ve açıklamalar yeterli olmamış ve Giresun’da her geçen gün olaylar daha hızlı yayılmaya başlamıştı.

Bu olayları Hergün Gazetesine göre şöyle sıralayabiliriz:

Hergün gazetesinin haberinde Giresun – Eynesil’de Ahmet Akpınar adlı kişi devlet memuru ve öğretmen olmadığı halde dışarıdan müdür tarafından imtihan salonunda görevlendirilmiştir. Sol görüşlü öğrencilere kopya vermeye çalışan bir kişiyi engellemeye çalışan Akpınar, solcular tarafından dövülmüş ve sonrasında evi Y.D.G.D ve Halk Evleri mensuplarınca çevrilmiş ve dışarıda oynamakta olan çocuğunun suratına H.K harflerini kazınarak ufacık çocuğun suratını tahrip ettikleri iddia edilmiştir. Daha sonra mağdurun çocuğunu alarak durumu kaymakama bildirdiği ancak bir netice alamayarak geri dönmek zorunda kaldığı da diğer iddialar arasında yerini almıştır. Aynı gazete ayrıca 20.06.1978 günü toplantı yapan TÖB-DER’li öğretmenler derneğinin fahri üyesi ve Fisko Birlik de çalışan elemanlar işten hiçbir gerekçe gösterilmeden atıldığı iddia edilmiştir. (“Ülkü-Bir Şube ve Üyelerine Yapılan Saldırılar”, Hergün Gazetesi, 04.10.1978)

Tüm bu iddialar Giresun olaylarının fitilini ateşlemeye başlamıştı. Üzerine Giresun’da yaşandığı iddia edilen yeni olaylarda eklenince durum çatışma noktasına doğru yol almıştı.

Hergün gazetesinin bir başka haberine göre ise; Giresun Eğitim Enstitüsü 24 Nisan 1978 günü açılmasıyla ülkücü gençlere karşı komünistlerin yeni oyunlar içerisine girdiğini, okul idaresi ve güvenlikten sorumlu idare ilgililerini de yanlarına alarak saldırılarını arttırdıklarını iddia etmiştir. Ayrıca Giresun Eğitim Enstitüsüne haksız ve kanunsuz yollarla 1500’e yakın solcunun alındığı, TÖB-DER adlı solcu kuruluş tarafından görevlendirilen öğretmenlerin ilk günden beri komünizm propagandası yaptığı, okul idaresinin ilk icraatının okuldaki tarihi ve milli tabloları indirmek olduğunu ve bununla birlikte hafta başı ve sonu söylenen İstiklal Marşı’nın okul idaresince yasaklandığı ve öğretmenler tarafından sınıflarda enternasyonal marş öğretilmeye başlandığı iddia edilmiştir. Ayrıca Hergün gazetesi okul idaresi ve öğretmenler, Marksist ideolojide öğrenci yetiştirebilmek için kendi görüşlerinden olmayanlara taraflı davranarak ezmek istediklerini iddia ederek solcularla işbirliği yapan okul idarecilerinin ve öğretmenlerin isimlerini tek tek açıklamıştır. Bununla birlikte yasaklı yayınların okula sokulduğu ve sınıflarda zorla satıldığı, okul ile ilişkisi olmayanlara kimlik kartı dağıtıldığı ve kimlik kartı dağıttığı tespit edilen ikinci sınıf öğrencisi Hasan Yılmaz adlı kişinin tutuklandığı, olaylarla hiçbir ilişkisi olmadığı halde milliyetçi gençlerin sanık olarak mahkemeye gönderildiği iddia edilmiştir. Bir başka iddia ise 03.05.1978 günü Eğitim Enstitüsü yatılı yurtta ülkücü kız öğrencilerin kapısı solcu kızlar tarafından kırılıp saldırıya uğradığı ve okul idaresinin saldırganları koruduğunu üstelik iki ülkücü kız öğrenciye 20 gün okuldan uzaklaştırma cezası verdiklerini de iddia etmiştir. Gazetenin diğer iddiaları 09.05.1978 günü Eğitim Enstitüsündeki kız öğrencilerin yemeklerine zehir atıldığı, 10.05.1978 günü memleketlerine gitmekte olan ülkücü öğrencilerin arabaları Bulancak ve Espiye’de taşlandığı, 11.05.1978 günü birinci sınıf öğrencilerinin saldırıya uğradığı ve üç ülkücü öğrencinin haksız yere tutuklandığını, 14.05.1978 günü ülkücü öğrencilere ateş açıldığı ve ateş açanların tutuklandığı, 17.05.1978 günü ise iki ülkücü öğrencinin silahlı saldırıya uğradığı ancak bu sefer saldırganların tutuklanmadığı diğer iddialar arasında yerini almıştır. (Giresun Eğitim Enstitüsü Dosyası, Hergün Gazetesi, 08.10.1978)  

Sözünü ettiğimiz dönemde olaylar sadece üniversitelerle sınırlı kalmamıştı. Fikirsel çatışmalar, yaşanan gerilimler çatışmaların boyutunu daha da alevlendirmişti.

21 Ocak 1979 yılı Hergün gazetesinin haberine göre Giresun – Tirebolu’da komünist militanların Büyük Ülkü Derneği’ni bombaladıklarını ve Tirebolu’nun 5 kez bombalanma olayları ile karşı karşıya kaldığını iddia etmiştir. (“Tirebolu Büyük Ülkü Derneği Bombalandı”, Hergün Gazetesi, 21 Ocak 1979.)

Yine 31 Ağustos 1979 yılında Adalet Partisi Bulancak İlçe Başkanı Alaattin Kıroğlu’nun evi ve işyeri otomatik silahlarla yaylım ateşine tutulmuştu. (“Adana’da Sivil Savunma Müdürü Öldürüldü, Tunceli’de MHP Elazığ Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Üyesi Ağır Yaralandı”, Hergün Gazetesi, 31.08.1979)

Bunun üzerine Hergün Gazetesi’nin 15 Eylül 1979 yılındaki haberine göre ÜGD ve ÜLKÜ – BİR Giresun Şubeleri ortak bir açıklama yaparak o günlerde artan olaylar hakkında şunları söylemiştir:

“Öteden beri devam eden olaylar son günlerde büyük boyutlara ulaştı ve birçok ülkücü milliyetçi kuruluş kurşunlandı. Geçtiğimiz gün Alaattin Kıroğlu ve Durmuş Zehirler’in iş yerleri ve evleri kurşunlanmıştır. Bu çeşit saldırılar karşısında Bulancak’ta esnaf ve halk tedirgin durumdadır.” Diye açıklamada bulunmuştur. (“Ülkü – Bir ve Giresun Şubeleri Ülkücü Milliyetçi Kuruluşlara Yapılan Saldırıları Kınadı”, Hergün Gazetesi, 15.09.1979) 

1980 yılı tüm Türkiye için kaosun ve düşük yoğunluklu savaşın yılı olmuş ve neredeyse her ilimiz bu çatışmalardan ve olaylardan etkilenmişti. İşte bu çatışmalardan olaylardan etkilenen illerimizden biri de Giresun’du. Bu ilimizde 1980 yılında olaylar iyice ateşlenmiş ve bu olaylar artık yaralama ve cinayetlerle sonuçlanmaya başlamıştı.

Hergün Gazetesi, Giresun’un Bulancak ilçesinin Küçükada Köyünde ülkücü iki kardeş olan Ömer Aydemir ile Hasan Aydemir’e, dört komünistin tabanca ile ateş edilerek yaralandığını ifade etmiştir. (“Safranbolu’da MHP İlçe Başkanı Yaralandı, 1 Ülkücü Şehit Oldu”, Hergün Gazetesi, 23.05.1980)

Yine iki kişi oldukları iddia edilen komünistlerin otomobiliyle gitmekte olan MHP Tirebolu İlçe Başkanı olan Nuri Bayraktar’ı yaylım ateşine tuttukları ve saldırıdan Bayraktar’ın yaralanmadan kurtulduğu ifade edilmiştir. (“Komünist Saldırılar Bitmek Bilmiyor, Hergün Gazetesi, 08.06.1980)

Haziran ayının diğer haberlerine göre ise Giresun’un Çandırçalış Köyüne yolcu götürmekte olan minibüs Kirazlık Köyü mevkiinde silahla taranmış ve olayda Yakup Başaran ile Sabri Başaran hayatını kaybetmiştir. (“Bombalı Saldırı Tertip Eden CHP İlçe Başkanı Gözaltında!”, Hergün Gazetesi, 13.06.1980)

O dönemde olayların sadece Giresun veya Türkiye’nin belirli bir bölgesinde olmadığını ifade etmiştik. İşte bu görüşümüzü Hergün Gazetesinde çıkan şu olayla destekleyebiliriz:

Üniversite seçme imtihanlarına katılmak üzere gittiği İstanbul’da öldürülen ülkücü Özcan Korkmaz’ın cenazesi doğum yeri olan Giresun’un Espiye ilçesinde toprağa verilmiştir. (“İstanbul’da Ülkücü Bir Genç Şehit Edildi”, Hergün Gazetesi, 19.06.1980)

Olaylar Haziran ayında hız kesmemiş çeşitli meslek gruplarından olan kişilerin ölümüyle de sonuçlanmıştır.

Merkez ilçeye bağlı İnişdibi Köyünde ilkokul öğretmenliği yapan İsmail Genç adlı ülkücü, bir arkadaşının düğününden dönerken komünistlerin saldırısı sonucu hayatını kaybetmiştir. Emniyet müdürü Sadettin Tantan, öğretmeni vuranların olaydan sonra yakalandığını bildirmiştir. (“MHP’li 3 Kişilik Bir Aile Şehit Edildi”, Hergün Gazetesi, 25.06.1980)

Hergün Gazetesinde 1980 yılında devam eden diğer olaylar ise şöyledir:

Eynesil İlçesinin Yarımca Köyünde meydana gelen olayda aynı aileden 2 kişi ölmüş 4 kişide yaralanmıştır. Yaylım ateşine tutulan aileden Hakkı Köse ve Meryem Köse olay yerinde hayatını kaybetmiş, Osman Köse, Senem Köse, Fevziye Köse ve Gönül Köse ağır yaralanmıştır. (“Atatürk İlkokuluna Kızıl Bayrak Astılar, Hergün Gazetesi, 07.07.1980)

Giresun’un Dereli İlçesine bağlı Kümbet Köyünün kahvehanecisi gece kimliği tespit edilemeyen bir kişinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetmiştir. (“CHP İstanbul Milletvekili A. Köksaloğlu Yazıhanesinde Öldürüldü”, Hergün Gazetesi, 16.07.1980)

İbrahim Tonya adlı bir ilkokul öğretmeni Bulancak’tan otomobili ile Talipli Köyüne giderken dört kişi oldukları belirlenen silahlı kişilerin saldırısına uğrayarak ağır yaralanmış ve ağır yaralı şekildeki öğretmen kaldırıldığı Giresun Devlet Hastanesinde kurtarılamayarak yaşamını yitirmiştir. (“Komünistler Mersin’de Terör Estiriyor”, Hergün Gazetesi, 29.07.1980)

Giresun olayları ile ilgili Hergün Gazetesinin 1977 – 1980 yılları arasındaki arşivinden ancak bunları bulabildim. Bu çalışmamın Giresun’un tarihine katkı sunacağını düşünüyorum. Bu nedenle bu yazımın başta milletimiz, Giresunlular, araştırmacılar ve akademisyenler tarafından önemli bir araştırma yazısı olarak görülmesi ve bu yazımdan yararlanmaları için Son Saat gazetesi aracılığıyla yayımlıyorum.  



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Diğer Yayınlar