14
Mayıs seçimlerini geride bıraktık. Sn. Erdoğan %49.50 ile 51 ili, Kılıçdaroğlu
%44.89 ile 30 ili aldı. Ayrıca Sinan Oğan %5.17, FETÖ kumpasına maruz kalan ve
adaylıktan çekilen İnce ise %0.44 oy aldı. Böylece hiçbir aday %50 + 1 sonucunu
elde edemediği için cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı.
Fakat
seçim sonuçlarına göre meclisteki üstünlüğü Cumhur İttifakı elde etti. Millet
ittifakının vekilleri ise cumhur ittifakından geride kaldı. CHP’ye burada ayrı
bir parantez açmam gerekirse Deva, Gelecek ve Saadet Partisi’nin vekilleri de
CHP listesinden seçime girdiği için dolayısıyla onlar ayrılınca CHP’nin vekil
sayısı da düşmüş olacak. Deva Partisinden 13, Gelecek ve Saadet Partisinden ise
10’ar vekil olmak üzere toplamda 33 vekil CHP’den ayrılınca elinde 135 vekil
kalan CHP’nin bu vekillerin gitmesiyle sandalye sayısı geçen dönemin altında
kalmış oldu.
Bu
seçimde sürprizlerde oldu. Hatta hiçbir anket çalışması bu seçim sürprizlerini
tahmin dahi edemedi. Bu sürprizlerden ilki Yeniden Refah Partisi’nin ilk defa
seçime girmesine rağmen %2.82 oy alarak Genel Başkan Fatih Erbakan kendisiyle
birlikte 5 milletvekili ile meclise girmesi ve milli görüşü 21 yıl sonra meclise
taşıyarak, milli görüşün temsilcisi olan Saadet Partisinden de bu temsilciliği
almış olmasıdır.
İkinci
ve en büyük sürpriz ise Türk Milliyetçilerinin dip dalga yaparak MHP’nin
oylarının artmasına bir diğer milliyetçi görüşe sahip olan Cumhurbaşkanı Adayı
Sinan Oğan’ın ise oy almasına neden olmuştur. MHP %10.07 oy oranı ile anket
çalışmalarına sürpriz yaparken Sinan Oğan ise %5.17 oy alarak Erdoğan’dan kaçan
oyları topladı. Böylece cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasına neden
oldu. Ben Sinan Oğan’a giden oyların genel olarak ilk defa oy kullanacak veya
yaşı genç olan milliyetçi kardeşlerimizden aldığını düşünüyorum. Bu genç
milliyetçi seçmen kanaatimce Sn. Erdoğan’a sandıkta “Biz ekonomi meselesinden
çok Suriyeli mülteciler sorununu sosyolojik ve nüfus olarak ülkemize tehdit
olarak görüyoruz. Suriyelilerin derhal ülkelerine geri dönmesi gerektiğini,
şehit kanıyla alınan vatandaşlığın mültecilere verilmemesi gerektiğini,
vatandaş olanlarında vatandaşlıklarının iptal edilerek ülkelerine
gönderilmesinin uygun olacağı” ifade edilmiş oldu.
Böylece
MHP’nin birazdan açıklayacağım sebeplerden dolayı oyları artarken aynı zamanda
Sinan Oğan’ın da oy potansiyeli olarak etkili olduğu görüldü. Böylece MHP ve
Sinan Oğan’ın oylarıyla %15.5 civarında bir milliyetçi oya tekabül ettiği
görüldü. Bundan sonraki iki haftalık süreçte Sn. Erdoğan sandıkta verilen bu
mesaja kulak verecek mi? Sinan Oğan oy potansiyelini ikinci tura kalan 2
cumhurbaşkanı adayından hangisine yönlendirecek? İlerleyen günlerde göreceğiz.
Ayrıca
Türk Milliyetçileri 3 şeyi de başarmış oldu. Bunlar;
1
– MHP’nin oylarının artmasını,
2-
Türk Milliyetçilerinin artık kilit noktası ve ülkemizin teminatı olduğunun gösterilmesini,
3-
HDP’yi kilit parti konumundan çıkarmayı,
Başardılar.
Bu yüzden Sn. Erdoğan, Sinan Oğan’a oy veren milliyetçilerin gönlünü almalı ve
Suriyeliler meselesini en kısa zamanda halletmelidir. Çünkü Sn. Erdoğan’ı
Türkiye Yüzyılı vizyonu projelerinde dünyaya kafa tutan adımlar attığında
arkasında Suriyeli mültecileri değil sadece Türk Milliyetçilerinin kuvvetli
desteğini ve korumasını görecektir.
MHP’nin
oylarının artışındaki sebeplere bahsedecek olursak başta 15 Temmuz hain darbe
girişiminden sonra MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’nin koşulsuz ve şartsız
Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve devletimize içeriden ve dışarıdan yapılan
saldırılar karşısında milli bir duruş sergileyerek devletçi bir tavır
takınmasından kaynaklanmıştır. O zamandan bu zamana kadar her daim MHP ve
Ülkücüler Sn. Erdoğan’ı destekleyerek milletimizin ve devletimizin bekasını ön
planda tutmuşlardır. Bunu yaparlarken de hiçbir karşılık beklememişlerdir. Bu
durum ise milletimizin gönlünde MHP’ye karşı bir vefa ve sevgi oluşmasına neden
olmuştur. Ayrıca Türkiye’ye karşı olası bir düşmanca tutumda MHP’nin bu
düşmanca tutumu en iyi şekilde engelleyebileceği güveni Türk Milletine hâsıl
oldu. Ayrıca MHP; FETÖ, PKK, PYD gibi terör örgütleriyle mücadele de hükümete
ve cumhurbaşkanına tam destek vermesi, iç politikada olduğu kadar dış
politikada da hükümeti ve cumhurbaşkanını desteklemesi ve bunları yaparken de
cumhurbaşkanı ve hükümet ile herhangi bir pazarlık yapmaması, tamamen devletin
ve milletin menfaatlerini düşünmesiyle Türk Milletinin teveccühünü kazanmıştır.
Bu
görüşlerimi desteklemek amacıyla meslektaşım ve aynı zamanda üniversiteyi
birlikte okuduğum sınıf arkadaşım Tarihçi Engin Polat’ın seçime yönelik genel
değerlendirmesinden de aynen yararlanarak milliyetçi oyların artışındaki görüşümü
şöyle destekliyorum:
“Dış
Siyaset Olarak;
1
– Rusya – Ukrayna Savaşı,
2
– Çıkabilecek bir dünya savaşı endişesi,
3
– Türkiye – Yunanistan, Türkiye – ABD, Türkiye – Azerbaycan ve Türkiye – Türk
Dünyası ilişkileri,
4
– Batı Medyasının Erdoğan’a karşı tutumu
İç
Siyaset Olarak ise;
1
– Muhalefetin HDP üzerinden destek arayışı,
2
– Kandil’den gelen açıklamalar,
3
– KHK (FETÖ)’lıların affedilme söylemleri,
4
– Muharrem İnce’ye yapılan FETÖ kumpası,
5
– Kılıçdaroğlu’nun Türk yolu olarak sunduğu projede Azerbaycan’ı baypas etmesi”
gibi nedenlerden kaynaklandığını ifade etmiştir.
Son
olarak şunu ifade etmeliyim ki bu topraklarda hâlâ Türk Milliyetçiliği
fikriyatı ölmemiş ve önemini de kaybetmemiştir.