Ak Parti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ak Parti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2023 Perşembe

CUMHURBAŞKANLIĞI TÖRENİ VE DEVLET BAHÇELİ’NİN DAKİKALARCA ALKIŞLANMASI


 

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçimleri tamamlandıktan sonra 3 Haziran Cumartesi günü göreve başlama töreni yapıldı. İlk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM’de yemin etti. Ancak mecliste muhalefet uyulması gereken kaidelere her zamanki gibi uymadı. Cumhurbaşkanının ayakta karşılanması ve yemin ederken de ayakta olunması gerekliydi. Ancak başta Sn. Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP ve HDP’liler ayağa kalkmadılar. Bu Cumhurbaşkanına yapılan saygısızlıktan ziyade millet iradesine yapılan saygısızlıktır. Zaten muhalefet bu kafayla gittiği için iktidar olamamaktadır. Çünkü kendilerinden başka herkesi cahil olarak gören, her görüşe saygılıyız deyip sonra kendi görüşlerini kabul ettiremeyince insanları aşağılayan, insanlara koyun, sürü, çoban benzetmeleri yapan, canı yanan depremzedelere dahi hakaretlerde bulunan saygısız bir güruhtan ne beklenebilirdi ki?

Yemin törenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıtkabir’e giderek ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ziyarette bulundu ve Anıtkabir özel defterini imzaladı. Mesajları netti. Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmek.

Sonrasında devlet ve hükümet başkanları ve uluslararası teşkilatların başkanlarının katılımıyla düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama töreni için Külliyeye geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan burada 2200 yıllık Türk devlet geleneğini konuşturarak görkemli bir tören düzenledi. Gerek Cumhurbaşkanlığı forsundaki 16 yıldızı temsil eden Türk devletlerinin askerlerinin karşılamada yer alması, gerek atlı muhafız birliğinin karşılaması görkemin nişanesi olmuştur. Bunun yanı sıra törene üst düzey katılım gerçekleşmiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın göreve başlama törenine 21 devlet başkanı ve 13 başbakanın yanı sıra çok sayıda bakan ile aralarında Türk Devletleri Teşkilatı, NATO ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da olduğu uluslararası kuruluş temsilcileri de katıldı. Törende en ilgi çeken olay ise kardeş Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın el sıkıştığı zaman salondan yükselen coşku ve alkış sesleri biranda yükseldi.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti artık yüzünü daha aydınlık bir şekilde Türkistan coğrafyasına çevirdi ve Turan Birliği hayallerini gerçekleştirmede çok büyük adımlar attı. Zengezur Koridorunun açılmasıyla bu birlik daha da kuvvetlenecektir.

Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim süreci boyunca samimiyetle birlikte yola çıktığı Cumhur İttifakına ve liderlerine tek tek teşekkür etti. Ayrıca Cumhur İttifakı’ndan teşekkür ettiği birisi vardı ki işte o kişiyi salondaki tüm 21 devlet başkanı ve 13 başbakanın yanı sıra çok sayıda bakan ile aralarında Türk Devletleri Teşkilatı, NATO ve İslam İşbirliği Teşkilatı’nın da olduğu uluslararası kuruluş temsilcilerinin hepsi coşkulu ve en yüksek şekilde dakikalarca alkışlattı.

İşte o isim Milliyetçi Hareket Partisi’nin Lideri Sn. Devlet Bahçeli idi. Sn. Devlet Bahçeli önceki yazılarımda da belirttiğim gibi hain 15 Temmuz işgal girişiminden sonra pazarlıksız ve menfaat gözetmeksizin vatanın birliği ve beraberliği için her şeyi bir kenara bırakacak koşulsuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemiştir. Türkiye ne zaman çıkmaz bir yola girse o hep kilit rol oynamış ve düğümleri çözmüştür. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kader birliği yaparak Türkiye üzerinde plan yapanlara fırsat vermemiştir. Bunu da bütün Türkiye görmüş ve MHP ile onun liderine sandıkta gerekli vefayı göstermiştir.

Bu yüzden Sn. Cumhurbaşkanının kader birliği yaptığı yol arkadaşını dakikalarca dünya devlet başkanlarına alkışlatması güzel ve duygusal bir jest olmuş ayrıca vatanına gönül veren milletimizi de duygulandırmıştır.

 


18 Mayıs 2023 Perşembe

SEÇİMİN KAZANANI TÜRK MİLLİYETÇİLERİ OLDU

 

14 Mayıs seçimlerini geride bıraktık. Sn. Erdoğan %49.50 ile 51 ili, Kılıçdaroğlu %44.89 ile 30 ili aldı. Ayrıca Sinan Oğan %5.17, FETÖ kumpasına maruz kalan ve adaylıktan çekilen İnce ise %0.44 oy aldı. Böylece hiçbir aday %50 + 1 sonucunu elde edemediği için cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci tura kaldı.

Fakat seçim sonuçlarına göre meclisteki üstünlüğü Cumhur İttifakı elde etti. Millet ittifakının vekilleri ise cumhur ittifakından geride kaldı. CHP’ye burada ayrı bir parantez açmam gerekirse Deva, Gelecek ve Saadet Partisi’nin vekilleri de CHP listesinden seçime girdiği için dolayısıyla onlar ayrılınca CHP’nin vekil sayısı da düşmüş olacak. Deva Partisinden 13, Gelecek ve Saadet Partisinden ise 10’ar vekil olmak üzere toplamda 33 vekil CHP’den ayrılınca elinde 135 vekil kalan CHP’nin bu vekillerin gitmesiyle sandalye sayısı geçen dönemin altında kalmış oldu.

Bu seçimde sürprizlerde oldu. Hatta hiçbir anket çalışması bu seçim sürprizlerini tahmin dahi edemedi. Bu sürprizlerden ilki Yeniden Refah Partisi’nin ilk defa seçime girmesine rağmen %2.82 oy alarak Genel Başkan Fatih Erbakan kendisiyle birlikte 5 milletvekili ile meclise girmesi ve milli görüşü 21 yıl sonra meclise taşıyarak, milli görüşün temsilcisi olan Saadet Partisinden de bu temsilciliği almış olmasıdır.

İkinci ve en büyük sürpriz ise Türk Milliyetçilerinin dip dalga yaparak MHP’nin oylarının artmasına bir diğer milliyetçi görüşe sahip olan Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan’ın ise oy almasına neden olmuştur. MHP %10.07 oy oranı ile anket çalışmalarına sürpriz yaparken Sinan Oğan ise %5.17 oy alarak Erdoğan’dan kaçan oyları topladı. Böylece cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasına neden oldu. Ben Sinan Oğan’a giden oyların genel olarak ilk defa oy kullanacak veya yaşı genç olan milliyetçi kardeşlerimizden aldığını düşünüyorum. Bu genç milliyetçi seçmen kanaatimce Sn. Erdoğan’a sandıkta “Biz ekonomi meselesinden çok Suriyeli mülteciler sorununu sosyolojik ve nüfus olarak ülkemize tehdit olarak görüyoruz. Suriyelilerin derhal ülkelerine geri dönmesi gerektiğini, şehit kanıyla alınan vatandaşlığın mültecilere verilmemesi gerektiğini, vatandaş olanlarında vatandaşlıklarının iptal edilerek ülkelerine gönderilmesinin uygun olacağı” ifade edilmiş oldu.

Böylece MHP’nin birazdan açıklayacağım sebeplerden dolayı oyları artarken aynı zamanda Sinan Oğan’ın da oy potansiyeli olarak etkili olduğu görüldü. Böylece MHP ve Sinan Oğan’ın oylarıyla %15.5 civarında bir milliyetçi oya tekabül ettiği görüldü. Bundan sonraki iki haftalık süreçte Sn. Erdoğan sandıkta verilen bu mesaja kulak verecek mi? Sinan Oğan oy potansiyelini ikinci tura kalan 2 cumhurbaşkanı adayından hangisine yönlendirecek? İlerleyen günlerde göreceğiz.

Ayrıca Türk Milliyetçileri 3 şeyi de başarmış oldu. Bunlar;

1 – MHP’nin oylarının artmasını,

2- Türk Milliyetçilerinin artık kilit noktası ve ülkemizin teminatı olduğunun gösterilmesini,

3- HDP’yi kilit parti konumundan çıkarmayı,

Başardılar. Bu yüzden Sn. Erdoğan, Sinan Oğan’a oy veren milliyetçilerin gönlünü almalı ve Suriyeliler meselesini en kısa zamanda halletmelidir. Çünkü Sn. Erdoğan’ı Türkiye Yüzyılı vizyonu projelerinde dünyaya kafa tutan adımlar attığında arkasında Suriyeli mültecileri değil sadece Türk Milliyetçilerinin kuvvetli desteğini ve korumasını görecektir.

MHP’nin oylarının artışındaki sebeplere bahsedecek olursak başta 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’nin koşulsuz ve şartsız Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve devletimize içeriden ve dışarıdan yapılan saldırılar karşısında milli bir duruş sergileyerek devletçi bir tavır takınmasından kaynaklanmıştır. O zamandan bu zamana kadar her daim MHP ve Ülkücüler Sn. Erdoğan’ı destekleyerek milletimizin ve devletimizin bekasını ön planda tutmuşlardır. Bunu yaparlarken de hiçbir karşılık beklememişlerdir. Bu durum ise milletimizin gönlünde MHP’ye karşı bir vefa ve sevgi oluşmasına neden olmuştur. Ayrıca Türkiye’ye karşı olası bir düşmanca tutumda MHP’nin bu düşmanca tutumu en iyi şekilde engelleyebileceği güveni Türk Milletine hâsıl oldu. Ayrıca MHP; FETÖ, PKK, PYD gibi terör örgütleriyle mücadele de hükümete ve cumhurbaşkanına tam destek vermesi, iç politikada olduğu kadar dış politikada da hükümeti ve cumhurbaşkanını desteklemesi ve bunları yaparken de cumhurbaşkanı ve hükümet ile herhangi bir pazarlık yapmaması, tamamen devletin ve milletin menfaatlerini düşünmesiyle Türk Milletinin teveccühünü kazanmıştır.

Bu görüşlerimi desteklemek amacıyla meslektaşım ve aynı zamanda üniversiteyi birlikte okuduğum sınıf arkadaşım Tarihçi Engin Polat’ın seçime yönelik genel değerlendirmesinden de aynen yararlanarak milliyetçi oyların artışındaki görüşümü şöyle destekliyorum:

“Dış Siyaset Olarak;

1 – Rusya – Ukrayna Savaşı,

2 – Çıkabilecek bir dünya savaşı endişesi,

3 – Türkiye – Yunanistan, Türkiye – ABD, Türkiye – Azerbaycan ve Türkiye – Türk Dünyası ilişkileri,

4 – Batı Medyasının Erdoğan’a karşı tutumu

İç Siyaset Olarak ise;

1 – Muhalefetin HDP üzerinden destek arayışı,

2 – Kandil’den gelen açıklamalar,

3 – KHK (FETÖ)’lıların affedilme söylemleri,

4 – Muharrem İnce’ye yapılan FETÖ kumpası,

5 – Kılıçdaroğlu’nun Türk yolu olarak sunduğu projede Azerbaycan’ı baypas etmesi” gibi nedenlerden kaynaklandığını ifade etmiştir.

Son olarak şunu ifade etmeliyim ki bu topraklarda hâlâ Türk Milliyetçiliği fikriyatı ölmemiş ve önemini de kaybetmemiştir.

 

   

 


Diğer Yayınlar