Osmanlı İmparatorluğu artık iradesini
kaybetmiş ve vatanın işgaline karşı koyamaz hale gelmişti. Bir müddet
İstanbul’dan bir şeyler yapmak isteyen Mustafa Kemal buradaki teşebbüsleri
sonuç vermeyince kurtuluşun buradan değil Anadolu’dan olacağı kanaatine varıp
ekibiyle birlikte 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmış ve Milli Mücadeleyi
başlattı.
28-29 Mayıs 1919’da Havza Genelgesi, 22
Haziran 1919’da Amasya Genelgesi yayınlandı. 23 Temmuz- 7 Ağustos 1919’da Erzurum
Kongresi, 4-11 Eylül 1919’da Sivas Kongresi yapıldı.
Sivas Kongresinin devam ettiği sırada
Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal Paşa, İstanbul’da bulunan padişah Vahdettin
ile bir telgraf görüşmesi yapmak istedi. Ancak Sadrazam Damat Ferit ve hükümeti
buna engel oldu. Bunun üzerine Temsil Kurulu meşru bir hükümet kurulana kadar
bütün askeri ve sivil makamların İstanbul ile ilişkisini kesmesini istedi.
Temsil Kurulu 14 Eylülde bir bildiri
yayınlar ve otorite boşluğunu doldurmak üzere devlet işlerini padişah adına
yürürlükteki yasalara göre yapacaklarını söyledi.
Özellikle Damat Ferit Paşa Hükümetinin,
Paris Barış Konferansında hiç bir şey elde edememesi neticesinde Mustafa Kemal
ve arkadaşlarının vatanın kurtuluşu için kararlı olması, milleti uyandırmaya
çalışması ve Anadolu’daki faaliyetleriyle halkın Temsil Heyetine olan güvenini
arttırdı.
Bu sebeple Anadolu’nun değişik yerlerinden
Damat Ferit Paşa Hükümetinin görevden alınması ve yerine başka bir hükümet
kurulması için padişaha telgraflar çekildi. Bu baskı sonuç verdi ve Damat Ferit
Hükümeti 30 Eylül 1919’da istifasını verdi. Yerine ise Ali Rıza Paşa Hükümeti
kuruldu. Bu durum Temsil Heyetinin, İstanbul’a karşı ilk siyasi zaferidir.
Ali Rıza Paşa Hükümeti kurmuş ve 3 Ekimde
Temsil Heyetiyle yazışmalara başlamış ancak bu yazışmalardan sonuç alınamayınca
Amasya’da yüz yüze görüşülmesi konusunda anlaşmaya varılmıştır. Ali Rıza
Hükümetini temsilen Bahriye Nazırı Salih Paşa, Padişahın yaveri Albay Naci Bey
gönderilmiştir.
20 Ekimde başlayıp 22 Ekimde sona eren
görüşmeler sonucunda 3’ü imzalı ve açık, 2’si gizli ve imzasız olmak üzere 5
protokol üzerine anlaşmaya varıldı.
Bu görüşmelerin sonucunda Kasım 1919’da
Meclis-i Mebusan 6.Genel seçimini yapmış ve bu seçimde Mustafa Kemal Erzurum
Milletvekili seçilmiştir. Yalnız Mustafa Kemal, Mebuslar Meclisinin İstanbul’da
toplanmasını istemiyordu. Çünkü İstanbul hem işgal altında hem de Mustafa
Kemal’in İtilaf devletleri tarafından tutuklanma tehlikesi vardı. Bu yüzden
Mustafa Kemal Meclis açılışına ve toplantılarına katılamadı. Fakat
Kanun-i Esasiye göre de meclis İstanbul dışında toplanamazdı.
Velhasıl Amasya görüşmelerinde İstanbul
Hükümetinin ve Temsil Heyetinin kararlaştırdığı üzere Anadolu’da seçimler 7
Kasım 1919’da tamamlandı ve seçimleri Müdafaa-i Hukukçular kazandı. Ayrıca
Milli Mücadeleye destek veren kişiler Milletvekili oldu ve mecliste çoğunluğu
sağladı.
Bu mecliste Mustafa Kemal Paşa Meclis
Başkanı olmak istemiş ancak onun yerine Reşat Hikmet o vefat edince de
Celalettin Arif Bey başkan oldu.
Mustafa Kemal’in Meclis başkanı olmak istemesinin sebebi; meclisin dağılması
halinde son meclis başkanı sıfatıyla yeni meclisi başka ilde toplamaktı. Fakat
başkanlığa seçilememiştir. Ayrıca Mustafa Kemal mecliste birlik ve beraberliği
sağlayabilmek için Müdafaa-i Hukuk çatısı altında güçlü ulusal bir grup
kurulmasını istedi ancak meclisteki vekiller bu grubu kuramadı onun yerine
Vatanın Kurtuluşu grubunu kurdular. Vatanın Kurtuluşu Grubu da gizli oturumda
meclisten Misak-ı Milli kararlarını geçirmeyi başardı. Misak-ı Milli
kararları, Osmanlı Parlamentosundan geçtiği için Erzurum ve Sivas Kongreleri
kararları da Osmanlı Mebusan Meclisince kabul edilince hukuki bir nitelik
kazandı. Bu sırada itilaf devletleri misak-ı milli kararlarına tepki gösterdi
ve baskılarını arttırdı. Bu baskılar sonucunda Harbiye Nazırı Cemal Paşa ile
Genelkurmay Başkanı Cevat Paşa istifa etmek zorunda kaldı. Ayrıca Ali Rıza Paşa
kabinesi de istifa etmiş (3 Mart 1920) yerine Salih Paşa Kabinesi kurulmuştur.
İtilaf Devletleri, Mısak-ı
Millinin kabul edilmemesi yönündeki baskıyı Salih Paşa’ya yapmışlar ancak
kararları iptal ettirememişlerdir. İtilaf Devletleri, Mustafa Kemal ve
Osmanlı’ya istedikleri barış şartlarını kabul ettirmek için önce Türk Ocağını
bastılar ve 16 Mart’ta da İstanbul’u resmen işgal etmişlerdir. Daha sonra itilaf
devletleri Meclisi kuşatmış, Rauf Bey, Kara Vasıf Bey ve bazı milletvekillerini
tutuklayıp Malta’ya sürgün etmişlerdir. Evi sarılan Meclis Başkanı Celalettin
Arif Bey, Ankara’ya kaçmıştır. İşgal sırasında, İngilizler Şehzadebaşı
Karakolunu basarak Türk Askerlerini şehit etmişlerdir.
İstanbul’un işgaline en sert tepkiyi
Edirne I. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar 16 Mart’ta İstanbul Hükümetiyle
ilişkilerini keserek vermiştir. Meclisin işgalinden ve baskınlardan kurtulan
milletvekilleri 18 Mart 1920’de son oturumunu gerçekleştirip Dr. Rıza Nur’un
teklifinin kabul edilmesiyle meclis süresiz tatil edildi. Mustafa Kemal, itilaf
devletlerinin İstanbul temsilciliklerine protesto gönderdi. Ayrıca Anadolu’da
bulunan İtilaf Devleti görevlilerinin tutuklanması emrini verdi. Bu sırada
Erzurum’da bulunan İngiliz Mütareke Heyeti Başkanı Yarbay Rawlinson ve 20 kadar
İngiliz, 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir tarafından tutuklandı. İtilaf
Devletleri de İstanbul’da Salih Paşa Kabinesine baskılarda bulunmaya devam
ediyordu ve bunun sonucunda Salih Paşa Kabinesi de istifa etmek zorunda kaldı.
5 Nisan 1920’de Damat Ferit Paşa dördüncü kez sadarete getirildi.
Yeniden Kabine kuran Damat Ferit
Anadolu’daki hareketi isyan olarak değerlendirdi ve 5 Nisan 1920’de Şeyhülislam
Dürrizade es-Seyid Abdullah’tan Milli Mücadele taraftarları aleyhine fetva
verildi. Buna karşılık 16 Nisan 1920’de Ankara Müftüsü Börekçizade Mehmet Rıfat
Efendi’den milli mücadele lehine karşı bir fetva verildi.
Bunun sonucunda İtilaf Devletleri
tarafından basılan Mebusan Meclisi 11 Nisan’da Padişah tarafından feshedildi.
İstanbul Hükümeti işgalle birlikte tamamen
itilaf devletlerinin kontrolüne girdi. Böylece Mebusan Meclisinin
dağıtılmasıyla Meşrutiyet yönetimi de sona ermiş oldu. Yani son Osmanlı Mebusan
Meclisi, İstanbul’un işgaliyle sona ermiş oldu.