Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Türkiye’yi her fırsatta
hedef almaya devam ediyor. En son Türkiye için Doğu Akdeniz’de sondaj
çalışmalarını durdurmasını istemiş ve üstüne Yunanistan Başbakanı Çipras’a,
Türkiye’ye karşı size savaş gemisi göndereyim teklifinde bulunmuş. Çipras ise
bu bilgiyi doğrulamış ve iddia olmaktan çıkarmıştır.
Ancak Fransa Cumhurbaşkanı, Fransa tarihini unutmuş
olmalı ki Türkiye’ye karşı Yunanistan’ı kışkırtıp böyle bir teklif götürmeyi
kendine vazife saymış. Halbuki Osmanlı’nın Fransa Kralını kurtardığını ve
Osmanlı’nın yardımına muhtaç olduğu günleri çabuk unutmuş olmalı.
“Ben ki, sultanlar
sultanı, hakanlar hakanı hükümdarlara taç veren Allah’ın yeryüzündeki gölgesi,
Akdeniz’in ve Karadeniz’in ve Rumeli’nin ve Anadolu’nun ve Karaman’ın ve Rum’un
ve Dulkadir Vilayeti’nin ve Diyarbakır'ın ve Kürdistan'ın ve Azerbaycan’ın ve
Acem’in ve Şam’ın ve Halep’in ve Mısır’ın ve Mekke’nin ve Medine’nin ve
Kudüs’ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen’in ve daha nice memleketlerin ki,
yüce atalarımızın ezici kuvvetleriyle fethettikleri ve benim dâhi ateş saçan
zafer kılıcımla fetheylediğim nice diyarın sultanı ve padişahı Sultan Bayezıd
Hân'ın torunu, Sultan Selim Hân'ın oğlu, Sultan Süleyman Hân’ım. Sen ki, Françe
vilayetinin kralı Françesko (François, Fransuva)’sun. Sultanların sığınma yeri
olan kapıma, adamın Frankipan ile mektup gönderip, memleketinizin düşman
istilâsına uğradığını, hâlen hapiste olduğunuzu bildirip, kurtulmanız hususunda
bu taraftan yardım ve medet istida etmişsiniz (istemişsiniz). Her ne ki demiş
iseniz benim yüksek katıma arz olunup, teferruatıyla öğrendim. Padişahların
mağlup olması ve hapsolması tuhaf değildir. Gönlünüzü hoş tutup, hatırınızı
incitmeyiniz. Bizim ulu ecdadımız, daima düşmanı kovmak ve memleketler
fethetmek için seferden geri kalmamıştır. Biz dahi onların yolundan yürüyüp,
her zaman memleketler ve kuvvetli kaleler fetheyleyip gece, gündüz atımız
eğerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmıştır. Allah hayırlar müyesser eyleyip meşiyyet
ve iradatı neye müteallik olmuş ise vücuda gele. (Allah hayırlar versin ve
iradesi neyse o olsun.) Bunun dışındaki vaziyet ve haberleri adamınızdan sorup
öğrenesiniz. Böyle bilesiniz.”
Ocak 1526
Macron hep böyle uzaktan sallasın dursun, Japonya’da G20 zirvesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan diplomatik beden dilini kullanarak elini Macron’un omuzuna atıp tatlı sert mizaçt uyarılarını dile getirdi.
PEKİ YA ÇİPRAS?
Bir de Yunanistan Başbakanı var tabi onun bunun
gazıyla gelip iki de bir Türkiye’ye sallayan. Peki Çipras ne dedi? “Macron’un
savaş gemisi gönderme teklifini kabul etmediğini tansiyonun çatışma boyutuna
çıkmasını istemediğini zaten Yunan ordusu Avrupa’daki güçlü ordulardan biri
olduğunu” söyledi. Üstüne ekledi. “Eğer egemenlik haklarımız ihlal edilirse acı
verici sonuçlara katlanmamız lazımmış”. Bu konuşmalardan Çipras’ın da tarih
bilmediğini anlıyoruz. Eğer Türk-Yunan ilişkileri tarihini bilseydi. Herhalde
böyle konuşmazdı.
Yunanistan’ın bugün bile ekonomisi berbat ve ordusu
da hiç de öyle abarttığı gibi güçlü falan değil. Nasıl ki İsrail, Amerika’nın
şımarık çocuğu olarak ara sıra Türkiye’ye kafa tutuyorsa! İşte Yunanistan’da
Avrupa’nın şımarık çocuğu olarak Türkiye’ye kafa tutuyor!
Yoksa Osmanlı’nın tek bir vali ile senelerce
yönettiği bugünde Avrupa’nın desteği olmadan ayakta bile kalamayacak olan bir
ülkeden bahsediyoruz.
Üstelik tehdit ettiği Türk milleti ve devleti
karşısında tarih boyunca defalarca yenilmişsin ve halen boş tehditlerle kafa
tutmaya çalışıyorsun.
Türk- Yunan tarihine derinlemesine girmeyeceğim ama
Çipras’a tavsiyem. Sadece işgal yıllarında Sakarya’dan, İzmir’e kadar süpürülen
ve son kalıntılarının da denize döktüğümüz 200.000 askerine veya Kıbrıs Barış
Harekatı’na bir bakması hem kendisi hem de ülkesi açısından iyi olur.
Son söz olarak Türkiye Akdeniz’de sondaj çalışması
yaparken ne Kralı’nı kurtardığı Fransa’dan ne de senelerce bir vali ile
yönettiği ve denize döktüğü Yunan’dan izin alacak değil…