Tarih Nedir? Tarih Nasıl İlim Olmuştur? Tarih Nasıl Bilim Olmuştur? Tarihin Kurucusu Kimdir? Tarihin Babası Kimdir? İbn-i Haldun Kimdir? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tarih Nedir? Tarih Nasıl İlim Olmuştur? Tarih Nasıl Bilim Olmuştur? Tarihin Kurucusu Kimdir? Tarihin Babası Kimdir? İbn-i Haldun Kimdir? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mart 2023 Çarşamba

TARİH NEDİR? TARİH NASIL İLİM OLDU?

 



Bu konuyu detaylandırabilmemiz öncelikle tarih nedir sorusuna bir göz atmamız gerekir. Tarih; geçmişte yaşanılan olayların, olguların zaman ve mekân belirterek belgeler ışığında objektif olarak aydınlatılmasıdır. Tarih kısaca “geçmişin bilimidir.”

Tarihin birinci unsuru zamandır. İkinci unsuru ise mekândır.

Tarihin bir başka tanımını yapmak gerekirse; geçmişte cereyan eden olayları, sebep ve neticeleri ile inceleyen bir bilimdir. Yine İngiliz tarihçi Edward Hallet Carr ise tarihi “bugün ile geçmiş arasında bitmez bir diyalog” olarak tanımlar.

Sonuçları çıkmamış hiçbir olgu tarihe mal olmamıştır. İnsanların yaşadığı coğrafi şartlar, kimlikler de tarihi farklılaştırmada önemli rol oynar. Göçler, savaşlar, fetih siyaseti kuraklık, din savaşları, haçlı seferleri örnek gösterilebilir. Bununla beraber Marx gibi düşünürler ise iktisadı tarihin belirleyicisi olarak görmüşlerdir.

Bazısı da din savaşlarını tarihte belirleyicisi olarak görmüştür. Ama tek noktada toplamak doğru değildir. Fakat bunlar sadece tarihi belirlemede en önemli faktörlerden birkaçıdır.

Şu unutulmamalıdır ki; Tarih bir milletin hafızasını oluşturur, insanlara sosyal ve siyasi konularda doğru karar verebilme olanağı sağlar. Mensubu olduğu çağı ve toplumu anlayamayan insan geleceğini doğru yönlendiremez. Geçmişin bilgisi olan tarih gelecek hakkında düşünmeyi sağlar.

Peki tarih nasıl meydana geldi? Kim onu bilimselleştirdi? 

Bu konuları hep merak eden insanlar var. Günlük hayatta pek çok insan bazen siyasi olaylar neticesinde bazen de sosyal olaylar neticesinde tarih ile ilgili tartışmalar yaptığında hep bu soruyu sorarlar acaba tarih nasıl meydana geldi bir geçerliliği, güvenilirliği var mı? İşte araştırmam da bu sorulara cevap vermeye çalışacağım.

Tarih nasıl meydana geldi? 

Bakınız Tarih İlim olarak yazıyla vaka olarak insanla başlar. Yani dünya var olduğundan beri insanlığın tarihi vardır fakat bunların yazıya geçirilmesiyle ilim niteliği kazanmıştır. İlim niteliği kazandıran ise sosyoloji ve tarih felsefesinin babası sayılan İbn-i Haldun’dur. Onun görüşüne göre; “Tarih ilmi olayların nedenselliğini ve sebeplerini derinliğine inceleyen bir ilimdir. Bu yüzden de o, felsefenin temeli ve felsefi ilimlerden biri sayılmaya layıktır.” demiştir.

İbn-i Haldun tarihi faydaları çok ve gayeleri yüksek bir ilim olarak görür. Çünkü din ve dünya işlerini sağlam temeller üzerine kurmak isteyen biri, geçmiş toplumların ahlaklarını, peygamberlerin yaşamları ve mücadelelerini, hükümdarların yönetim ve siyasetlerini, tarihe mâl olmuş kişilerin yaptıklarını ancak tarih ile bilip örnek alabilir. Tarih ile ilgilenen kişinin, doğruyu bulmak ve yanlışlara düşmekten korunmak için değişik kaynaklara ve belirli bir  sisteme, çeşitli bilgi dallarına, dikkatli, sağlam ve bilgileri iyi bir süzgeçten geçiren bakış açısına ihtiyacı vardır. Çünkü tarihi haberler konusunda sadece nakle dayanılır, toplumsal hayattaki temel örfler, siyasi ilkeler, uygarlık ve medeniyetlerin kendilerine has özellikleri dikkate alınmaz ve geçmişte olanla ölçülüp değerlendirilmezse, gelen haberlerin doğruluğundan ve yanlışa düşünülmediğinden emin olunamaz.

İbn-i Haldun’dan sonra dünyadaki en önemli tarihi ekollerden birisi olan Annales Okulu’nun kurucularından birisi olan Marc Bloch tarih için: “Geçmişteki ya da şimdiki bir toplumsal durumu anlaşılır kılmak için yapılmalıdır” derken, Fernand Braudel ise “Hiçbir uygarlığın geçmiş yaşam deneyimlerinden kopartılarak anlaşılamayacağını” ifade eder. Marcus Tullius Cicero, “Kendinizden önce ne olup bittiğinden habersiz bulunmanız, çocuk kalmanız demektir” görüşünü savunmuştur.

Bu nedenle tarih bir toplumun ortak hafızası demektir. Eğer bir toplum gelecekte de var olmak istiyorsa bilgi, birikim ve tecrübelerini kendisinden sonra gelecek nesle aktarmalıdır. Bunu da ancak tarih ile yapabilir. Böylece ortak bir aidiyet duygusu oluşarak millet olarak varlığımızı sürdürebiliriz. Bu nedenle Tarih bir ilimdir ve  önemli ilimlerden birisi olarak sayılmaya layıktır.

 


2 Mart 2019 Cumartesi

TARİH NEDİR? TARİH NASIL İLİM OLDU?




Bu konuyu detaylandırabilmemiz öncelikle tarih nedir sorusuna bir göz atmamız gerekir. Tarih; geçmişte yaşanılan olayların, olguların zaman ve mekan belirterek belgeler ışığında objektif olarak aydınlatılmasıdır. Tarih kısaca “geçmişin bilimidir.”
Tarihin birinci unsuru zamandır. İkinci unsuru ise mekandır.
Tarihin bir başka tanımını yapmak gerekirse; geçmişte cereyan eden olayları, sebep ve neticeleri ile inceleyen bir bilimdir.
Sonuçları çıkmamış hiçbir olgu tarihe mal olmamıştır. İnsanların yaşadığı coğrafi şartlar, kimlikler de tarihi farklılaştırmada önemli rol oynar. Göçler, savaşlar, fetih siyaseti kuraklık, din savaşları, haçlı seferleri örnek gösterilebilir.
Marx iktisadı tarihin belirleyicisi olarak görmüştür.

Bazısı da din savaşlarını tarihte belirleyicisi olarak görmüştür. Ama tek noktada toplamak doğru değildir. Fakat en önemli faktörlerde bunlardır.
Şu unutulmamalıdır ki; Tarih bir milletin hafızasını oluşturur, insanlara sosyal ve siyasi konularda doğru karar verebilme olanağı sağlar.
Peki tarih nasıl meydana geldi? Kim onu bilimselleştirdi? Bu konuları hep merak eden insanlar var. Günlük hayatta pek çok insan bazen siyasi olaylar neticesinde bazen de sosyal olaylar neticesinde tarih ile ilgili tartışmalar yaptığında hep bu soruyu sorarlar acaba tarih nasıl meydana geldi bir geçerliliği, güvenilirliği var mı? işte araştırmam da bu sorulara cevap vermeye çalışacağım.
Tarih nasıl meydana geldi? Bakınız Tarih İlim olarak yazıyla vaka olarak insanla başlar. Yani dünya var olduğundan beri insanlığın tarihi vardır fakat bunların yazıya geçirilmesiyle ilim niteliği kazanmıştır. İlim niteliği kazandıran ise sosyoloji ve tarih felsefesinin babası sayılan İbn-i Haldun’dur. Onun görüşüne göre; “Tarih ilmi olayların nedenselliğini ve sebeplerini derinliğine inceleyen bir ilimdir. Bu yüzden de o, felsefenin temeli ve felsefi ilimlerden biri sayılmaya layıktır.” demiştir.
İbn-i Haldun tarihi faydaları çok ve gayeleri yüksek bir ilim olarak görür. Çünkü din ve dünya işlerini sağlam temeller üzerine kurmak isteyen biri, geçmiş toplumların ahlaklarını, peygamberlerin yaşamları ve mücadelelerini, hükümdarların yönetim ve siyasetlerini, tarihe mâl olmuş kişilerin yaptıklarını ancak tarih ile bilip örnek alabilir. Tarih ile ilgilenen kişinin, doğruyu bulmak ve yanlışlara düşmekten korunmak için değişik kaynaklara ve belirli bir  sisteme, çeşitli bilgi dallarına, dikkatli, sağlam ve bilgileri iyi bir süzgeçten geçiren bakış açısına ihtiyacı vardır. Çünkü tarihi haberler konusunda sadece nakle dayanılır, toplumsal hayattaki temel örfler, siyasi ilkeler, uygarlık ve medeniyetlerin kendilerine has özellikleri dikkate alınmaz ve geçmişte olanla ölçülüp değerlendirilmezse, gelen haberlerin doğruluğundan ve yanlışa düşünülmediğinden emin olunamaz.

Sonuç olarak; Tarih bir ilimdir ve  felsefi ilimlerden sayılmaya layıktır.

Diğer Yayınlar