Deprem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Deprem etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Mart 2023 Perşembe

TÜRKİYE’NİN YARDIM DİPLOMASİSİNİN SONUÇLARI

 



Türkiye Cumhuriyeti Devleti dünyanın herhangi bir bölgesinde doğal afet olduğu zaman ilk yardıma koşan ülkelerin en başında gelmiştir. Ülkemizin yakın tarihindeki insan kaynaklı kriz ve doğal afetlere yönelik acil insani yardım yaptığı ülkeler ve olaylar şunlardır:

“2004 sonunda meydana gelen Güneydoğu Asya depremi, 2005‘teki Pakistan depremi,  Lübnan’da yaşanan insani kriz, 2008 yılının sonunda patlak veren Gazze Krizi, 2010 yılında meydana gelen Haiti ve Şili depremleri ile Pakistan’da yaşanan sel felaketi, 2011 yılında meydana gelen Japonya depremi, 2013 yılında Filipinler’de meydana gelen tayfun yardım etmiştir. 2014 yılında Balkanlar’da meydana gelen sel felaketi ve Gazze’ye yönelik saldırı, 2015’de Nepal depremi ile Irak’taki çatışmadan kaynaklı insani kriz, 2015 ve 2016’da Yemen ve Libya’daki insani kriz ile 2016’da Makedonya’daki sel felaketi sonrasında gerçekleşen yardım operasyonları önemli yer tutmuştur. Ayrıca bu bağlamda insani yardımlarımız 2017 yılında Kolombiya ve Gürcistan’da, 2018 yılında Vietnam, Laos ve Endonezya’ya yardım etmiştir.  2019 yılında ise Mozambik, Afganistan, Arnavutluk, Bangladeş, Bosna-Hersek, Burkina Faso, Cezayir, Cibuti, Çad, Etiyopya, Filistin, Gambiya, Güney Sudan, Gürcistan, Irak, İran, Kamerun, Kolombiya, Komorlar, KKTC, Lübnan, Moğolistan, Myanmar, Namibya, Nijer, OAC, Özbekistan, Pakistan, Somali, Sudan, Ürdün ve Yemen’e çeşitli yardımlarda bulunmuştur. 2020 yılında ise Afganistan, Arnavutluk, Bangladeş, Çad, Cibuti, Etiyopya, Filipinler, Filistin, Fiji, Güney Sudan, Kamboçya, KKTC, Kuzey Makedonya, Myanmar, Nijer, Özbekistan, Pakistan, Romanya, Somali, Tanzanya, Tunus, Ukrayna, Ürdün ve Yemen’e yardım etmiştir. 2021 yılında Bosna-Hersek, Fiji, Guatemala, Güney Sudan, Haiti, Hırvatistan, Honduras, Moğolistan, Mozambik, Panama, Saint Vincent ve Grenadinler, Tacikistan’da, 2022 yılında Afganistan, Brezilya, Irak, Madagaskar ve Pakistan’da meydana gelen sel felaketi, orman yangını, deprem, kasırga, yanardağ patlaması gibi doğal afetler nedeniyle nakdi ve ayni yardımlar gerçekleştirilmiştir.” ( Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Resmi Sitesi, https://www.mfa.gov.tr/turkiye_nin_-insani-yardimlari.tr.mfa, Erişim Tarihi:18.02.2023)

Suriye iç savaşında olduğu gibi elbette Türk Devleti bu liste dışında farklı ülkelere faklı nedenlerden dolayı da yardım ve desteklerde bulunmuştur. Azerbaycan – Ermenistan veya Venezuela meselelerinin örneğinde olduğu gibi…

Yine Türkiye’nin bölgesinde güçlenen ve sözü geçen bir ülke haline gelerek uluslararası arenada etkin rol oynaması ve dünya siyasetinde dengeleri değiştirebilen bir konuma yükselmesi de Türkiye’nin ciddiye alınıp dostluk kurulmak istenen bir ülke olmasına neden olmuştur. Ancak şu bir gerçektir ki Türk Devleti yapmış olduğu bu insani yardımlar ile hem bölge halkının sevgisini kazanmış hem de dünyanın birçok ülkesiyle her ne kadar ülkeler arasında dostluk değil çıkar ilişkisi olsa da bu yardımları sayesinde birçok dostluk da kazanmıştır. Bu nedenle 6 Şubat’ta asrın felaketi olarak nitelendirilen depremde Türkiye insani yardım konularındaki duruşunun karşılığını birçok ülkeden yardım ve destek görerek almıştır.

Tarihin en ağır felaketlerinden birisini yaşayan Türkiye’ye uluslararası toplumdan daha önceden görülmeyen düzeyde dayanışma ve destek görülmüştür. Başta insani yardımlar olmak üzere arama ve kurtarma çalışmaları, sahra hastanesi kurma gibi birçok alanda çalışan 80’den fazla ülke 7 Binden fazla personel ile sahada çalışmalara katıldı. Avrupa Birliği de tarihinin en büyük insani yardımlarını Türkiye için yaptı. Dışişleri Bakanlığının yaptığı açıklamalara göre 100 ülkeden yardım teklifi geldiğini ve 76 ülkenin sahada aktif olduğunu, 12’sinin çalışmalarını tamamlayarak ülkelerine geri döndüğünü ifade etmiştir.

Sadece Avrupa ülkeleri değil Türk Dünyası ve Ortadoğu ülkeleri de aynı şekilde hem ayni hem de nakdi yardımlarda bulunmuştur.

Türk Dünyasında başta Azerbaycan olmak üzere Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan yaşanan felaketin hemen ardından arama kurtarma ekiplerini ve ülke çapında toplanan yardımlarını Türkiye’ye gönderdi.

Ortadoğu’da ise Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn ve Umman gibi Körfez ülkelerinde toplanan yardım 400 milyon doları aştı. Körfez ülkeleri yanında Filistin, İsrail, Ürdün, Mısır, Libya, Tunus, Cezayir, Sudan, Senegal, Güney Afrika, Burundi gibi ülkelerde Türkiye’ye ayni ve nakdi yardımda bulunmuştur. (Ortadoğu Araştırma Merkezi,  https://orsam.org.tr/tr/ortadogu-ve-kuzey-afrika-mena-ulkelerinden-deprem-sebebiyle-turkiyeye-yapilan-yardimlar-2/, Erişim Tarihi: 18.02.2023)

Bunun yanında tarihi bağlarımız olan Kore ve Pakistan gibi ülkelerde yardımlarını esirgemediler. Tabi bu süreçte devletlerarasında oluşan olumlu iklim diplomasiye nasıl katkı sağlar gibi sorular sorulmasına neden olmuştur. Fakat diplomatik kaynaklar asrın felaketi olarak nitelendirilen depremde görülen destek Türkiye ve Türk halkı için önemli düzeyde sempati ve iyi niyet duygularını açığa çıkarmıştır. Hatta bu durum ilerleyen zamanlarda devletlerarası siyasi ilişkilere de yansıyacaktır. Fakat masada önemli yapısal ve uluslararası konular erteletilmeyecektir.

Sözüm o ki aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu zamana kadar yapmış olduğu insani yardım diplomasisinden ve bölgesel güç konumuna yükselmesinden ayrıca dünyada siyasetinde dengeleri belirleme potansiyelini yakalamasından dolayı bu doğal afetin açtığı yaraların sarılmasında Suriye gibi yalnız bırakılmamıştır.


16 Şubat 2023 Perşembe

AHLAKSIZLAR


 

Ülkemiz 6 Şubat’ta çok büyük bir deprem felaketi ile karşılaştı. O gün bu gündür halen daha depremin ortaya çıkarmış olduğu felaketler ile devlet ve milletçe uğraşıyoruz. Bu felaket karşısında bütün Türkiye tek yürek oldu ve herkes elinden gelen ne varsa yapmaya başladı. Ülkemizin dört bir yanından yardımlar deprem bölgelerine gönderildi ve halen gönderilmeye devam ediyor. Yine başta kendi insanımız olmak üzere uluslararası çeşitli ülkelerden de arama kurtarma çalışmalarına destek vermek için gönüllü olarak ekipler geldi ve halen gelmekteler. Ayrıca bazı devletlerde maddi ve manevi olarak yardımda bulundular.

Buraya kadar yazdıklarım gayet ahlaki ve güzel bir dayanışma örneğinin göstergesidir. Ancak bu kadar dayanışmanın içinde maalesef bu olayı fırsata çevirmek isteyenlerde olduğu ifade edildi. Sosyal medyaya ihtiyatlı yaklaşmakla beraber deprem bölgesinde yağma ve hırsızlık yapanların olduğu vatandaşların çektiği videolarda görüldü ve bu kişilerin yağma ve hırsızlık yaptıkları iddia edildi. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada OHAL kapsamında yağma ve hırsızlık yapanlara gerekenin yapılacağını ifade etti. Böylece yaşanan 75 olayda 64 şüpheli hakkında işlem yapıldı ve 57’si tutuklandı. Yine bazı vatandaşların çektiği videolarda dinlenme tesislerinde bir bardak çorbanın 25 Tl olduğu iddia edildi. Ayrıca bu tesislerde yemek fiyatlarının da arttığı belirtildi. Bu nedenle bazı gönüllü kardeşlerimiz deprem bölgelerine yardıma gelenlere şehrin girişinde yemek ikramında bulundular. Bir diğer iddia göre ise yine ev kiralarının fahiş fiyatta arttığı iddia edildi. Ayrıca gıda fiyatlarının hatta bir bisküvinin 40 Tl ile fiyatlandırıldığı bir diğer iddialar arasında yerini aldı.

Ya hu Allah aşkına bu iddiaların hepsinin değil bir tanesinin bile doğru olması kadar üzücü bir şey yok. İnsanlar orada canıyla uğraşırken hırsızlık yapmak, gıda ve ev fiyatlarını arttırmak, kaosu fırsata çevirmeye çalışmak kadar ahlaksız bir şey olabilir mi? Bunları yapan veya yaptığı iddia edilen kişilerin hiç mi Allah’tan korkuları kuldan utanmaları yok.

Bir taraftan dayanışmanın mücadelesi verilirken bir taraftan böyle hadiseleri duymak gerçekten çok üzücü ama içimizdeki bu kötü insanlara rağmen biz gerçekten kalbi çok güzel çokta asil bir milletiz. Bu tür insanların moralimizi ve motivasyonumuzu düşürmesine asla müsaade etmemeliyiz. Devletimizin güvenlik güçleri her daim milletimizi korumak için görevde hazır beklemektedir. Devletimiz gereğini yapmaktadır.

Devletimize inanın ve güvenin çünkü bu deprem felaketi sadece ülkemizi değil Suriye’yi de vurdu. Orada da en son can kaybının 5 Bin 200’ü geçtiği ifade edildi. Suriye’de bir devlet olmadığı için oradaki insanlar kaderine terk edildi. Kimse oraya yardım ulaştırmadı. Bu sebeple Allah kimseyi devletsiz bırakmasın. Bu iki devlete yapılan yardımı ve ilgiyi karşılaştırmak için yazmıyorum. Kimse yanlış anlamasın. Ben devletin ne kadar önemli olduğunu söylemeye çalışıyorum. Zira içimizdeki bir takım güruhun sosyal medyada yazdıklarına bakarsanız sanki hükümet, devlet veya Sivil Toplum kuruluşları hiçbir şey yapmıyor veya beceremiyor. Hiç kimseye ulaşamadı. Herkes oturuyor diye bir algı oluşturmaya çalıştılar ve çalışıyorlar. Ama ne hikmetse güya devletin yapamadığını muhalif fenomenler veya onlara yakın yardım kuruluşları her şeyi yapıyor, organize ediyor ve insanları kurtarıyor. PES ARTIK, BU KADAR DA OLMAZ YA.

Bir Almanya büyüklüğünde yer yıkılmış, birçok profesör ki bunlar alanında yetkin insanlar böyle büyük bir afete dünyanın hiçbir ülkesi hemen müdahale edemez. Varsa öyle ülke buyurun gösterin diyorlar. Ama gelin görün ki anlatmak ne mümkün. Maalesef ki gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar. Anlıyorlar, biliyorlar ancak işlerine gelmiyor.

Peki neden? Nedeni belli boş verin…   


Diğer Yayınlar