Ülkemiz
6 Şubat’ta çok büyük bir deprem felaketi ile karşılaştı. O gün bu gündür halen
daha depremin ortaya çıkarmış olduğu felaketler ile devlet ve milletçe
uğraşıyoruz. Bu felaket karşısında bütün Türkiye tek yürek oldu ve herkes
elinden gelen ne varsa yapmaya başladı. Ülkemizin dört bir yanından yardımlar
deprem bölgelerine gönderildi ve halen gönderilmeye devam ediyor. Yine başta
kendi insanımız olmak üzere uluslararası çeşitli ülkelerden de arama kurtarma
çalışmalarına destek vermek için gönüllü olarak ekipler geldi ve halen
gelmekteler. Ayrıca bazı devletlerde maddi ve manevi olarak yardımda
bulundular.
Buraya
kadar yazdıklarım gayet ahlaki ve güzel bir dayanışma örneğinin göstergesidir.
Ancak bu kadar dayanışmanın içinde maalesef bu olayı fırsata çevirmek
isteyenlerde olduğu ifade edildi. Sosyal medyaya ihtiyatlı yaklaşmakla beraber
deprem bölgesinde yağma ve hırsızlık yapanların olduğu vatandaşların çektiği
videolarda görüldü ve bu kişilerin yağma ve hırsızlık yaptıkları iddia edildi.
Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklamada OHAL kapsamında yağma ve
hırsızlık yapanlara gerekenin yapılacağını ifade etti. Böylece yaşanan 75
olayda 64 şüpheli hakkında işlem yapıldı ve 57’si tutuklandı. Yine bazı
vatandaşların çektiği videolarda dinlenme tesislerinde bir bardak çorbanın 25
Tl olduğu iddia edildi. Ayrıca bu tesislerde yemek fiyatlarının da arttığı
belirtildi. Bu nedenle bazı gönüllü kardeşlerimiz deprem bölgelerine yardıma
gelenlere şehrin girişinde yemek ikramında bulundular. Bir diğer iddia göre ise
yine ev kiralarının fahiş fiyatta arttığı iddia edildi. Ayrıca gıda
fiyatlarının hatta bir bisküvinin 40 Tl ile fiyatlandırıldığı bir diğer
iddialar arasında yerini aldı.
Ya
hu Allah aşkına bu iddiaların hepsinin değil bir tanesinin bile doğru olması
kadar üzücü bir şey yok. İnsanlar orada canıyla uğraşırken hırsızlık yapmak,
gıda ve ev fiyatlarını arttırmak, kaosu fırsata çevirmeye çalışmak kadar
ahlaksız bir şey olabilir mi? Bunları yapan veya yaptığı iddia edilen kişilerin
hiç mi Allah’tan korkuları kuldan utanmaları yok.
Bir
taraftan dayanışmanın mücadelesi verilirken bir taraftan böyle hadiseleri
duymak gerçekten çok üzücü ama içimizdeki bu kötü insanlara rağmen biz
gerçekten kalbi çok güzel çokta asil bir milletiz. Bu tür insanların moralimizi
ve motivasyonumuzu düşürmesine asla müsaade etmemeliyiz. Devletimizin güvenlik
güçleri her daim milletimizi korumak için görevde hazır beklemektedir. Devletimiz
gereğini yapmaktadır.
Devletimize
inanın ve güvenin çünkü bu deprem felaketi sadece ülkemizi değil Suriye’yi de
vurdu. Orada da en son can kaybının 5 Bin 200’ü geçtiği ifade edildi. Suriye’de
bir devlet olmadığı için oradaki insanlar kaderine terk edildi. Kimse oraya
yardım ulaştırmadı. Bu sebeple Allah kimseyi devletsiz bırakmasın. Bu iki devlete
yapılan yardımı ve ilgiyi karşılaştırmak için yazmıyorum. Kimse yanlış
anlamasın. Ben devletin ne kadar önemli olduğunu söylemeye çalışıyorum. Zira
içimizdeki bir takım güruhun sosyal medyada yazdıklarına bakarsanız sanki
hükümet, devlet veya Sivil Toplum kuruluşları hiçbir şey yapmıyor veya
beceremiyor. Hiç kimseye ulaşamadı. Herkes oturuyor diye bir algı oluşturmaya
çalıştılar ve çalışıyorlar. Ama ne hikmetse güya devletin yapamadığını muhalif
fenomenler veya onlara yakın yardım kuruluşları her şeyi yapıyor, organize
ediyor ve insanları kurtarıyor. PES ARTIK, BU KADAR DA OLMAZ YA.
Bir
Almanya büyüklüğünde yer yıkılmış, birçok profesör ki bunlar alanında yetkin
insanlar böyle büyük bir afete dünyanın hiçbir ülkesi hemen müdahale edemez.
Varsa öyle ülke buyurun gösterin diyorlar. Ama gelin görün ki anlatmak ne
mümkün. Maalesef ki gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar. Anlıyorlar,
biliyorlar ancak işlerine gelmiyor.
Peki
neden? Nedeni belli boş verin…