Milli Savunma
Bakanlığının gece yarısı duyurusu ile biranda tüm Türkiye olarak Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin Irak’ın Kuzeyine yaptığı hava harekâtına kitlendik. Adeta tüm
Türkiye haberi duyar duymaz Twitter’da herkes Mehmetçik için tek yürek oldu.
Onlar yurda sağ salim geri dönene kadar tüm dualarımız onlarlaydı.
Son zamanlarda PKK
Terör Örgütünün sınır karakollarımıza yaptığı taciz ve saldırı teşebbüsleri
üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Pençe Kartal Operasyonu başlatıldı.
Bu operasyonda Sincar, Karacak, Kandil, Zap, Gara, Avaşin Basyan ve Hakurk’taki
terör yuvaları imha edildi.
Fakat hemen terör
yandaşları twitter’da kara propagandalara başladılar. Türk askeri sivilleri veya
Mahmur’daki mülteci kamplarını vuruyor diyerek İngilizce twitlerle gündem
oluşturmaya çalışıp Avrupa’ya sığınmaya çalıştılar.
Ancak Türk Milleti bu
kara propagandaya karşı twitter’de bu hainlere fırsat vermeyerek bu kara
propagandanın başarısızlıkla sonuçlanmasını sağladı. Türk askeri havada bu
hainlerle uğraşırken Türk Milleti ise sosyal medyada bu hainlere geçit vermedi.
Ancak şunu da belirtmem
gerekir ki; Türk askeri ne günümüzde ne de tarihte hiçbir zaman sivil katliamı,
soykırım veya mülteci kampı vurma gibi bir eyleme girişmemiştir. Ne Türk
Silahlı Kuvvetleri ne de millet olarak kurduğumuz Türk devletlerinin hiçbirinde
böyle bir kara leke yoktur. Ancak İngilizce yazılarla gündem oluşturup
Avrupa’yı önümüze sürmek isteyen terör sevicilerinin geçmişlerine baktığınızda
kundaktaki bebeğe dahi acımadığını görürsünüz. Ayrıca önümüze sürmek
istedikleri Avrupalı devletlerin tarihlerine baktığınızda yaptıkları soykırımı
görebilirsiniz. Bu soykırım konusu hakkında önceden yazdığım yazımı lütfen
okuyunuz.
Türk askerinin hiçbir
zaman sivilleri hedef almadığını ve sivil yerleşim yerlerinde operasyon yapma
mecburiyetinde kaldıklarında ise nasıl hassas davrandıklarını Diyarbakır Sur
Operasyonlarında gördük. Sivilleri kalkan yapan teröristlere karşı hassasiyetle
ilerleyen Türk askeri kendi canını vermekten tereddüt etmeyerek sivilleri
kurtardı ve burunları dahi kanamadan o teröristlerin ellerinden aldı. Oradan
çıkamayan yaşlıları Mehmetçik sırtında taşıyarak çatışma bölgesinden çıkardı.
Yine binlerce Suriyeli
mülteciyi bu devlet misafir etti. Tüm dünya bunları görmüşken Pençe Kartal
Operasyonunda Türk askerine böyle iftiralar atılması anca düşmanın ne kadar
aciz, korkak ve haysiyetsiz olduğunu gösterir.
Türk Silahlı
Kuvvetlerinin tüm personeline teşekkür ediyor ve her zaman yanlarında olacağımı
özellikle vurgulamak istiyorum.
FRANSA’NIN LİBYA RAHATSIZLIĞI
Libya’da önceki
yazılarımda da yazdığım gibi birçok devletin planları var. Ancak bu planların
hepsini Türkiye bozmayı başardı ve bu durum özellikle Rusya ve Fransa’nın
hoşuna gitmedi.
Fransa, Avrupa’nın enerji alanındaki bağımsızlığını
Libya’daki enerji kaynaklarının kontrolünden geçtiği düşünüyor. Bu sebeple
Nato’nun Libya’ya yönelik askeri müdahalesinde ilk sıralarda olan Fransa bu
konumu güçlendirmek istiyor. Geçmişte Afrika’nın büyük bir bölümünü sömüren
Fransa ilk başlarda Libya’da barış ve diyalogdan yana görünse de aslında amacı
Libya’daki kaynaklardan istifade etmeye çalışmaktır. Bu sebeple Libya’nın
güneyinde bulunan petrol yatakları bölgesindeki aşiretleri özellikle Tebu
aşiretini silahlandırmaya başlamışlar ve onlara Tebuistan adında bir devletin
sözünü vererek Fizan bölgesi ile ilgili stratejik hesaplar düşüncesinde
olmuşlardır. [3]
Özellikle Libya
Başbakan’ı Sarrac’ın Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi
sonucunda dünya Türkiye’nin Libya’daki başarısını konuşmaya başladı.
Hatta İtalyan Gazetesi
La Repubblica; “Ankara Hafter’i mağlup
etti. Erdoğan artık Libya’nın patronu manşetini attı.” Hatta devamında ise şunları yazdı. “Ankara Libya’daki savaşın kaderini
değiştirdi ve Hafter’i mağlup etti. 14 aylık kuşatmanın sisleri arasından tek
bir mutlak galip belirdi. O da Erdoğan. Erdoğan bir savunma birde enerji
paylaşımı anlaşması imzaladı. Artık Erdoğan’ın kuralları hüküm sürüyor”[4]
Artık Fransa’da bunu biliyor. Aslında sadece Fransa değil
Libya üzerinde oyunları olan devletler bunu biliyor. Onun içinde herkes
rahatsızlık duyuyor. Bu yüzden Fransa Cumhurbaşkanı Macron sürekli Türkiye’yi
suçlayıcı ifadeler kullanıyor.
Hemen şunu belirtmek istiyorum. Kanaatimce Libya
konusunun cevabını Rusya ve Fransa bize Suriye’de verebilirler onun için
dikkatli adımlar atmalıyız.
[1] Melik
Yiğitel “Vatan Size Minnettar”, Akşam Gazetesi, 16 Haziran 2020,s.1
[2] Türkiye Gazetesi, “Tam İsabet Yumruğu”, 16 Haziran 2020, s.1
[3] Riad
Domazeti, “Çok Denklemli Libya Sorunu ve
Türkiye”, İNSAMER, 19.12.2019,
s.2-3: Aktaran; Kubilay Muhammet Özdemir, “Türkiye’nin
Suriye ve Libya Üzerinden Dolaylı Olarak
Dünya ile Mücadelesi”, https://kubilaymuhammetozdeemir.blogspot.com/2020/05/turkiyenin-suriye-ve-libya-uzerinden_6.html,
6 Mayıs 2020.
[4]
“Hafter Yenildi Türkiye Kazandı”, Sabah Gazetesi, 06.06.2020: Aktaran;
Kubilay Muhammet Özdemir, “Türkiye Libya Antlaşmasının Sonucu Yunanistan’ın
Akdeniz ve Ayasofya Küstaslığı”, https://kubilaymuhammetozdeemir.blogspot.com/2020/06/turkiye-libya-antlasmasinin-sonucu.html,
6 Haziran 2020