9 Ekim 2024 Çarşamba

TÜRK GENÇLİĞİ TEHLİKEDE FARKINDA MISINIZ?


 

Satanist bir genç Eyüp Sultan’da ve Fatih’te iki genç kızın vahşice canına kıydı ve sonrasında ise kendini surdan aşağıya atarak intihar etti. Yine genç bir kız iki kişi tarafından sokakta tacize uğradı. Köşe başlarında bekleyen uyuşturucu müptelaları, sabıka kaydı kabarık insanların toplum içinde dolaşması, gençlerin cinnet haline bürünmesi ve çeşitli gayri ahlaki şeylere özenmesi bir neslin uçurumun kıyısında olduğunu gösteriyor.

Gerçekten Türk gençliği tehlikede hem de bu tehlike inanılmaz bir boyutta ve önlem alınmazsa gençliğimiz elimizden kayıp gidecek diye endişeleniyorum. Çünkü gençlerimizde milli ve manevi değerler zayıfladı. Hatta kimisinde yok oldu. “Türk – İslam Kültür ve Medeniyeti” unutuldu ve bilinç kayboldu. Bunun yerine Batı’ya ve Batı’nın ahlaksız medeniyetine özenti başladı. Bununla beraber inançsızlık, gelenek - göreneklerin yok sayılması ve satanizm gibi vahşetlere özenme gibi vakalar ortaya çıktı.

Sorunları görüyoruz ama çözümü nedir? Çözüm nedir biliyor musunuz? Aslında her köşe yazımda üzerinde ısrarla durduğum “Eğitimdir, Eğitim”…

Bakınız geçen yazımda da belirttim. Eğitim sistemi öyle bir hal aldı ki eski sistemi arar olduk. Eski eğitimdeki öğretmen – öğrenci disiplini ortadan kalktığından beri hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Öğretmenin yetkilerinin sınırlandığı, öğretmenin veli ve öğrenci saldırılarına açık hale getirildiği, basitmiş gibi görülen ancak öğretmen ve öğrenci kıyafetlerinin dahi serbest bırakıldığı bir sistemden topluma yararlı milli ve manevi duygulara haiz nesiller yetişmesini nasıl bekleyeceğiz? Öğretmen atama sorunlarının olması, iyi yetiştirilememiş öğretmen kadrosunun olması ve özel okulların, dershanelerin aşırı derecede fazlalaşması ve eğitim sisteminin öğrenciyi istendik duruma getirememesi sonucunda nasıl bir nesil bekliyoruz?

Ayrıca saat gece on ikiyi geçince annesi babası merak eden nesil nerede kaldı? Neden gençler mahallelerde, köşe başlarında veya herhangi bir apartmanın merdivenlerinde boş boş sabahlara kadar oturuyorlar? Bu gençlerin okuduğu bir okul veya kendilerini merak eden bir ailesi yok mu? Cevabını vereyim. “YOK”…

Çünkü saat on ikiyi geçince evladını arayan, merak eden anne – baba nesli bitti. Yerine çocuklarının her istediğini altın tepside sunan bir nesil geldi. Çocuklarıma kıyamıyorum adı altında otorite kuramayan, sözünü dinletemeyen bir nesil ortaya çıktı. Bunun üzerine çocuklarda gereksiz ve hiçte sevimli olmayan şımarıklıklar oluşmaya başladı. Eğitim sisteminin de öğretmeni pasif bırakması sonucu okula giden bu tür çocuklarla baş edilemedi ve disiplin edilemedi.

Bunun sonucunda topluma aklı başında, milli ve manevi değerlerine sahip çıkan, kültürlü, Türk – İslam medeniyeti ile yoğrulmuş bireyler kazandırılamadı. Bu nedenle çocuklarımız elimizden birer birer kayıp gitmeye tamamen bu milletin DNA’sına ve kodlarına aykırı ve kendini mankurtlaştıran akımlarım etkisine girdiler. Bunun sonucunda da bu çocuklar özünü kaybettiler ve asimile oldular.

Bunun yanı sıra kontrolsüz bir şekilde ne işe yaradığı belli olmayan sosyal medya araçları ve uygulamaları da çocuklarımızı ayrıca esaret altına aldı ve ahlaki duygularını köreltti. Böylece ortaya özünü kaybetmiş, yüreği ve aklı nefretle dolan, saçma sapan akımların etkisine giren, kutsalları tanımayan, vatan, bayrak, Allah aşkından bihaber nesil ortaya çıktı.

Bakınız bu yazdıklarım çok ciddi sorunlar. Bunun için devletçe ve milletçe önlem almak zorundayız. Kendini kaybeden bir neslin tekrar kendisini bulmasını sağlamalıyız.

Yoksa şehit kanları ile sulanan bu toprakları mankurtlaşmış bir nesil asla koruyamaz.

Ey Türk Gençliği sizlere çağrımı Akif’in yazdığı İstiklal Marşı’nın bir dizesiyle yapıyorum.

“Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme yazıktır atanı;

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.”

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Diğer Yayınlar