28 Nisan 2022 Perşembe

PENÇE KİLİT OPERASYONUNUN ÖNEMİ

 








Askerlik görevim nedeniyle köşe yazılarıma altı ay vermek durumunda kalmıştım. Askerliğimin bitmesine son iki gün kala Türk Silahlı Kuvvetleri, Irak’ın Kuzeyine 17 Nisan’da Pençe – Kilit adını verdiği bir operasyonlar başlattı.

Özellikle Rusya -  Ukrayna savaşının başlamasından sonra Türkiye’nin NATO başta olmak üzere bölgedeki önemi iyice anlaşıldığı sırada böyle bir operasyonu gerçekleştirmesi dünya ülkeleri tarafından sınır ötesi operasyonlara karşı çıkılmasının önüne geçilmiş ve Türkiye’nin terörle mücadelesinde eli güçlenmiştir.

Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Irak Bölgesel Yönetim Başbakanı Mesrur Barzani ile 15 Nisan’daki görüşmesinden sonra operasyonların başlaması ve Irak Bölgesel Yönetiminin operasyonlara destek vermesi Türkiye’nin terörle mücadelesine ve Irak’ın toprak bütünlüğünü terörden temizleme operasyonlarına meşruiyet kazandırmıştır. Ayrıca Birleşmiş Millet Antlaşması’nın 51. Maddesi de Birleşmiş Millet Cemiyetine üye ülkelere silahlı saldırı yapılması halinde bu madde saldırıya uğrayan ülkeye Meşru Müdafaa hakkı tanımıştır.

BM 51. Madde aynen şu ifadeleri içermektedir:

“Bu Antlaşmanın hiçbir hükmü, Birleşmiş Milletler üyelerinden birinin silahlı bir saldırıya hedef olması halinde, Güvenlik Konseyi uluslararası barış ve güvenliğin korunması için gerekli önlemleri alıncaya dek, bu üyenin doğal olan bireysel ya da ortak meşru savunma hakkına halel getirmez.

Üyelerin bu meşru savunma hakkını kullanırken aldıkları önlemler hemen Güvenlik Konseyi’ne bildirilir ve Konsey’in işbu antlaşma gereğince uluslararası barış ve güvenliğin korunması ya da yeniden kurulması için gerekli göreceği biçimde her an hareket etme yetki ve görevini hiçbir biçimde etkilemez.”

 

Bununla birlikte 11 Eylül saldırılarından sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde alınan diğer kararlar şunlardır:

“1368 (S/RES/1368) ve 1373 (S/RES/1373) sayılı kararlarda teröre karşı devletlere bireysel ve müşterek meşruu müdafaa hakkını tanımıştır. Ayrıca bu kararlarda silahlı saldırı daha geniş kapsamlı ifade edilmiş ve bu terörle mücadele de devletlerin işini kolaylaştırmıştır. 2005 tarihli 1624 (S/RES/1624) sayılı kararda da devletlere sınırları dâhilinde ve sınırları dışındaki terör eylemlerini önleme yetkisi tanınmış ve terör unsurlarına cezai yaptırım öngörülmüştür. Ayrıca kararda devletlerin terör eylemlerine karşı ‘gerekli ve uygun önlemleri alması’ çağrısında bulunulmuştur.”[1]

 

BM antlaşmasının hükümleri ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yapılan terör eylemleri ortadayken uluslararası hukuka göre Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye ve Irak’ın Kuzeyi olmak üzere gerçekleştiği bütün operasyonlar meşrudur.

Devam eden operasyonlarda hedef tüm terör unsurlarını yok etmek ve PKK’nın yuva yaptığı Sincar’ı temizlemektir. Bunun amacı Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanmasının yanında Rusya - Ukrayna savaşından sonra Avrupa’nın enerji açığını kapatmak için Avrupa’ya Türkiye üzerinden geçecek enerji hattının güvenliğini sağlamaktır. Böylece Irak ve Türkiye arasında kazan kazan modeli uygulanarak Türkiye hem sınır hattını terörden temizlemiş olacak hem de Rusya – Ukrayna savaşını ekonomik olarak fırsata çevirmiş olacaktır.

Avrupa, Rusya’dan aldığı enerji bağımlılığından kurtulmak için Türkiye’yi yeni geçiş noktası olarak görmeye başlamıştır. Türkiye’de akılcı bir diplomasiyle bu krizi hem fırsata çevirip hem de sınır ötesinde Avrupa tarafından terör örgütlerine verilen desteği kesme fırsatı bulma imkânı bulmuş olabilir. Bununla birlikte Türkiye, Kafkaslar başta olmak üzere Ortadoğu’da diplomasiyi ve siyaseti belirleyici bir aktör konumuna gelmiştir.

Devam eden operasyonlarda Türk devletinin menfaatleri için fedakârlıklar yaparak canlarını ortaya koyan tüm Mehmetçiklerimizin Allah yardımcısı olsun. Bu uğurda şehit düşen askerlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize de şifalar diliyorum. 

 



[1] Gül Seda ACET İNCE, “Uluslar arası Hukuk Bağlamında Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları”, İşletme ve Yönetim Bilimleri Dergisi, C.1, Say:1, Malatya 2020, s.83


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Diğer Yayınlar