Kırım’ın
ilhakıyla başlayan ve 24 Şubat 2022’de Rusya’nın, Ukrayna’yı resmen işgaliyle
devam eden süreçte Rusya – Ukrayna savaşı başlamış ve halen günümüzde bu savaş devam
etmektedir. Bu savaşın çok kısa zamanda biteceğini düşünen Rusya tarafı pek de
istediği sonucu elde edememiş ve her geçen gün Ukrayna’ya odaklanmak zorunda
kalmıştır. Bunu da Asya ve Afrika’dan kuvvet takviyesi yaparak sağlamaya
çalışmaktadır.
Çünkü
Rusya’nın, Ukrayna savaşını belirlediği tarihte bitirememesi başta bölgedeki ve
Güney Kafkasya’daki konumunu zayıflatmakla birlikte Libya, Suriye ve yakın
gelecekteki Orta Asya’daki gücünü kaybetmesine neden olma ihtimalini ortaya
çıkmaktadır. Bu ihtimali takiben Rusya, Suriye’deki askerlerini bölük bölük
çekerek Ukrayna’ya nakletmektedir. Suriye’de, Rusya’nın yerini İran güçleri
alırken bazı askeri üsler Devrim Muhafızları ve Hizbullah’ın kontrolüne
bırakılmıştır. Bu nedenle Münbiç ve Tel Rıfat’ı, PKK’dan arındırmak için uzun
süredir Rusya ile müzakere yürüten Türkiye’nin, Suriye’de muhatap olması
gereken aktörler ve üstleneceği yeni rolü değişime uğrayabilir.
Ayrıca
daha düne kadar Libya’da başkent Trablus’u ele geçirmeye çalışan isyancıları
destekleyen Putin yönetimi Ukrayna savaşının etkisiyle Trablus’taki hükümeti
tanıdı ve büyükelçilik açtı. Aynı zamanda Orta Asya’da etkinliği zayıflayan
Rusya, Kırgızistan ile Tacikistan arasında yaşanan su kaynakları ve Fergana
vadisi sorunundan kaynaklanan şiddetli çatışmalar yaşandı. Ancak Ukrayna Savaşı
nedeniyle işleri yolunda gitmeyen Rusya bu çatışmalara da müdahil olmadı.
Böylece Orta Asya’da, Rusya’dan doğan
boşluğu Çin doldurup etki alanını genişletmeye çalışmaktadır.
Çin;
Kırgızistan ve Özbekistan ile demir yolu projesi için anlaşma imzalamıştır. Çin
bu proje sayesinde Orta Asya’nın, Güneydoğu, Batı Asya ve Ortadoğu pazarlarına
ulaşarak Rusya’nın devre dışı bırakılması hedeflemiştir. Yine Karabağ
Savaşı’nda iki bin askerini bölgeye gönderen Rusya geçen ay Azerbaycan ile Ermenistan
arasında yaşanan çatışmalara müdahale etmemiştir.
Bu
sebepten Rusya, Ukrayna’daki ilerleyişini devam ettirse de savaş uzadıkça
Rusya’nın içine düştüğü bataklık derinleşmiş ve Kremlin, Rusya’yı batmaktan
kurtarmak için en küçük fırsatları bile kullanmaya çalışmıştır. Rusya’nın
uyguladığı agresif dış politikalar sebebiyle Rusya ile işbirliği içerisine
giren ülke sayısında azalma olurken bir yandan da askeri, diplomatik ve
ekonomik ambargolar uygulamışlardır. İyice yalnızlaşan Rusya için politik ve ekonomik
destek olarak kilit durumdaki Türkiye Cumhuriyeti Devleti kalmıştır. Çünkü
Türkiye açıkça ABD ve Avrupa’nın, Rusya’ya yönelik yaptırımlarına
katılmayacağını ve Türkiye üzerinden de bu yaptırımların uygulanmasının mümkün olmadığını
belirtmiştir. Bu nedenle Rusya bazı uluslararası sorunlarını Türkiye üzerinden
çözmeye çalışmaktadır.
Bu
nedenle Rusya’nın, Ukrayna savaşı nedeniyle oluşan güç boşluğunda Türkiye bu
denklemin ortasında kaldı. Rusya’nın Suriye, Libya ve Güney Kafkasya’da bıraktığı
güç boşluğunun Türkiye’ye etkisinin nasıl olacağını ve Türkiye’nin dış politika
stratejisinde nasıl bir yol izleyeceğini ilerleyen günlerde daha iyi göreceğiz.