Tarihçi – Yazar Kubilay Muhammet
Özdemir olarak Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı başta
olmak üzere devletimin tüm kamu kurumlarının yanındayım. Devletimin ve
devletimin kurumlarının gerçekleştirdiği operasyonların haklılığını ülkemize ve
tüm dünyaya fikirlerim ve kalemim ile anlatmaktan vazgeçmeyeceğim. Devletimin
terörle mücadelesini satılmış kalemşörlerin ve sosyal medya teröristlerinin
kirletmesine ve iftira kampanyasına dönüştürmesine fırsat vermemek bir Tarihçi
– Yazar olarak boynumun borcudur.
1
Ekim 2023 tarihinde İçişleri Bakanlığımız Emniyet Genel Müdürlüğü giriş kapısı
önüne gelen 2 terörist bombalı saldırıda bulunmuş ve kahraman polislerimiz bu
saldırı girişimine anında karşılık vererek teröristleri engellemiş ve etkisiz
hale getirmişti. Olayda iki polisimiz yaralandı. Saldırı girişimi
araştırıldığında ise bir başka acı olay ile karşılaşıldı. Kayseri’de Veteriner
olarak çalışan Mikail Bozlağan isimli vatandaşımız bu teröristler tarafından
alçakça şehit edilmiş ve aracı gasp edilmişti. Teröristler eylemi
gerçekleştirdikleri yere bu araç ile gelmişlerdi.
Yapılan
araştırmalar sonucunda bu teröristlerin bölücü terör örgütü mensubu PKK /KCK üyesi
oldukları tespit edildi.
Yaşanan
tüm bu gelişmeler üzerine Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan bu terör saldırısına
Türk devletinin cevabının net olacağını ifade ederek; “3. Tarafların PKK’lı YPG’li tesislerden ve şahıslardan uzak durmasını
tavsiye ediyorum. Silahlı Kuvvetlerinin terör saldırısına cevabı net olacak ve
bunu gerçekleştirdiklerine pişman olacaklar” dedi.
Sonrasında
ülkemiz uluslararası hukuka göre Birleşmiş Milletler 51. Maddesi gereği meşru
müdafaa hakkını kullanarak önce Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından
sonrasından ise Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Irak’ın Kuzeyi ve Suriye’ye
art arda hava harekâtı ile operasyonlar gerçekleştirildi ve birçok hedef ve
terörist imha edildi.
Ayrıca
terör örgütüne karşı bu operasyonlar sürerken bir SİHA’mız ABD tarafından
düşürüldü. Bu olayın ardından terör örgütü,
TSK’nın Tel Rıfat’taki askeri üssüne saldırıda bulundu ve 5 polisimiz
ile 3 askerimiz yaralandı. Ancak yaralı polislerimizden birisi şehit oldu. Bu
saldırıya misilleme yapan TSK, 26 teröristi etkisiz hale getirdi.
Hiç
şüphesiz ki yıllardır terörden en çok canı yanan bizim ülkemiz ve milletimiz
olmuştur. Yıllardır bitmeyen bir terörün içerisinde Türkiye hapsedilmek
istendi. Hem yurt içinde hem de yurt dışında ülkemize müttefik görünümlü
kişiler tarafından bu terör örgütleri beslendi, yardım yapıldı. Hatta bizzat o
ülkelerin askeri tarafından o teröristler eğitildi. Bununla da yetinmediler
teröristlere kucak açarak kendi ülkelerinde barınma imkânı sağladılar. Ayrıca
örgüt mensuplarına silah, gıda ve para yardımı yaptılar.
Ancak
Türkiye kendisini hapsetmek ve sınırlamak isteyen küresel güçlere karşı
kabuğunu kırdı ve başta devletimizin içerisine sızmış devşirmeleri temizleyerek
terör örgütlerine ülkemizin dört bir tarafını dar etti. O da yetmedi,
sınırlarımızın dışında bize tehdit sallayan tüm terörist unsurlarla mücadele
ederek yanı başımızda ABD destekli 3000 tır silah yardımı yapılan ve
kurdurulmak istenen bir terör ordusunu imha etti. DEAŞ ile göğüs göğüse
çarpışan ve yok eden tek ordu Türk Silahlı Kuvvetleri oldu. PKK/YPG/KCK ve
çeşitli isimlerle anılan terör örgütleri ile mücadele eden yine Türk Silahlı
Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı oldu.
Bizde
bu topraklarda yaşan genç aydınlar olarak devletimizin ve devletin unsurları
olan Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı başta olmak üzere tüm
kamu kurumlarımızın açıkça fikirlerim ve kalemim ile yanlarındayım. Çünkü
fikirler harbinde kalemler silahtır. Benim askerim, polisim, istihbaratçım
cephede mücadele ederken onları ve yaptıkları operasyonları karalamak isteyen
kalemşörlere ve sosyal medya teröristlerine karşı üzerimize düşen neyse onu
yaparak devletimizin yanında olma sorumluluğumuz vardır. Nasıl ki cephe
hattında ülkemizi silahıyla koruyacak askerlere, polislere ve istihbaratçılara
ihtiyaç varsa fikir sahasında da bu operasyonların haklılığını ve mücadelemizi
ülkemize ve dünyaya anlatacak yazarlara ihtiyaç vardır.