Osmanlı’nın kuruluş yılları ile ilgili olarak
kaynaklar sınırlıdır. Özelikle kuruluş ile ilgili Bizans, Ermeni ve Gürcü
kaynakları daha önemlidir. Devletin ortaya çıktığı dönem ile ilgili Osmanlı
Hanedanı hakkında bilgi veren kaynakların genellikle sonraki devirlere ait
oluşu yüzünden hanedanın kökeni ve Osmanlı Devletinin kuruluşu hakkında
birbirinden farklı pek çok teori ortaya atılmıştır. Osmanlılar kendilerini
Oğuzların Bozok koluna mensup Kayı boyunu bağlarlar. Paralar üzerindeki Kayı
boyu damgası bu konudaki en güçlü delildir.
Osmanlı Hanedanının başlangıcı Anadolu Selçuklu Devletinin bir Uç Bey’i iken 1299’da Karacahisar’ın fethiyle buraya kendi adına Kadı ve Sancakbeyi tayin eden Osman Gazi ile başlar. Bu sebeple hanedana Osmanlı hanedanı, devlete de Devlet-i Âliye Osmaniye denmiştir.
Osmanlı Hanedanının başlangıcı Anadolu Selçuklu Devletinin bir Uç Bey’i iken 1299’da Karacahisar’ın fethiyle buraya kendi adına Kadı ve Sancakbeyi tayin eden Osman Gazi ile başlar. Bu sebeple hanedana Osmanlı hanedanı, devlete de Devlet-i Âliye Osmaniye denmiştir.
İlk Türk Devletlerinde itibaren devam eden Türk
hakimiyet anlayışına göre iktidar hanedanın ortak malıdır. Bir hükümdar
öldüğünde hanedana mensup her erkek üyenin tahta geçme hakkı vardır. Bu durum
İslam öncesi ve sonrası birçok Türk Devletinin zayıflamasına ve yıkılmasına
sebep olmuştur.
Kuruluştan, Fatih dönemine kadar olan dönemde bu
sıkıntılar ortaya çıkmıştır. Fatih bu duruma son vermek için radikal bir çözüm
olarak Şeyhülislam fetvası da alarak devletin bekası için kardeş katlinin caiz
olmasıyla ilgili bir kanunname çıkarmıştır. Bu kanunnamenin çıkarılmasının
sebebi Osmanlı Devletine gelecek bir zararın İslam dinine gelme endişesidir.
1700’lerden itibaren tahta geçiş sisteminde Ekberiyet sistemi yani hanedanın en
yaşlı üyesinin tahta geçmesi kabul edilmiştir.