Barış Pınarı Harekatı Nedir? Barış Pınarı Harekatı'nın Önemi Nedir? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Barış Pınarı Harekatı Nedir? Barış Pınarı Harekatı'nın Önemi Nedir? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Ekim 2019 Pazar

BARIŞ PINARI HAREKATI




Barış Pınarı Harekatı, Dünya’ya rağmen Türkiye’nin yaptığı bir operasyondur. 
Çünkü bu operasyonun yapılmaması için içten ve dıştan birçok tepki geldi. İçimizdeki tepkileri verenler; PKK’ya terör örgütü diyemeyenler ya da iktidara düşmanlık yapacağım diye Türkiye’nin aleyhine olan her şeyde rol olanlardır. Hatta Türkiye’nin, Suriye’de işgalci olduğunu dile getirecek kadar hainleşmişlerdir.

Ancak Türkiye’ye yapılan terör eylemlerini görmeyip Amerika’nın teröristlere 3000 tır silah göndermesine ses çıkarmayıp, askerimizin, polisimizin ve sivil vatandaşlarımızın teröristlerin yaptığı eylemler sonucu şehit edilmesini göz ardı edip tepki vermemesinin tek bir açıklaması vardır. Bunlar Türkiye’nin ve Türk Milletinin düşmanıdırlar.

Dışarıdan gelen tepkilere gelince onlara zaten alıştık. Karşılarında “ŞAHİN” bir Türkiye görmemek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Suriye’de, Irak’ta, Vietnam’da, Somali’de ve dünyanın birçok Afrika ülkesini sömürüp oradaki yerli halka etmediği eziyeti bırakmayanlar bugün Türkiye’ye, “Suriye’de ne işiniz var?” diye soruyor. Üstelik Türkiye’yi işgalci ve sivil katliamı yapmakla suçluyor. İşte Batı’nın yüzsüzlüğünü görüyorsunuz. Amerika’nın Irak’ta yaptıkları, Somali’de, Vietnam’da yaptıkları rezillikler ortadayken, Fransa’nın Cezayir, Tunus, Gine, Gabon, Senegal, Kamerun ve diğer birçok Afrika ülkesini sömürüp yerli halkına ne tür insanlık dışı işkenceler ve soykırımlar yaptıkları tarihin notlarında var. Bunun yanında birkaç Avrupa ülkesi de dünyayı sömürgeleştirmeye çalıştı. Bu ülkeleri ve sömürdükleri yerleri yazmaya kalkarsam yazım bayağı bir uzun olacağı için şimdilik bu konuyu burada kapatıyorum.

Türkiye’nin bölgesel güç olma yolunda attığı adımlar neticesinde başta ABD ve AB ülkeleri çok rahatsız oldu. Bu yüzden Türkiye’yi askeri ve diplomatik alanda sürekli sıkıştırmak ekonomik olarak yaptırımlar uygulamak ve teröristleri korumak gibi yöntemleri uygulamaya koymaya çalıştılar. Ancak Türkiye bu oyunların hepsini bozdu.
Türk Milletinin kararlılığıyla,  Sayın Devlet Bahçeli ve Sayın Cumhurbaşkanının birlikte hareket etmesiyle diplomatik manevralar yapılarak birçok badire atlatıldı.
Böylelikle Sınır güvenliğimizin sağlanması, mültecilerin tekrar Suriye’ye geri gönderilmesi için güvenli bölge koridorunun oluşturulması konusunda kararlılığı sürdüren Türkiye, Barış Pınarı Harekatını başlattı. İlk zamanlar Türkiye’nin başarılı olamayacağını zanneden ABD ve AB ülkeleri bu operasyonlara fazla ses çıkarmadılar. Türkiye’nin operasyonuna destek vermeyeceklerini açıklamakla yetindiler. Ancak Türk Ordusu kısa sürede birçok bölgeyi temizleyip teröristleri hem havadan hem karadan imha etmeye başlayınca ABD ve AB ülkeleri tavırlarını değiştirip Cumhurbaşkanımızı aramaya başladılar. Yakın zamanda da ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanıyla görüşme yaptılar.

Bu görüşme sonucu Barış Pınarı Harekatına ara verildi. Türkiye şuan istediklerini aldı. 13 maddelik bir bildiri yayınlandı. Bu bildiriye göre teröristler 5 gün içinde güvenli bölge dışına çıkacak ve güvenli bölgenin kontrolü Türk Silahlı Kuvvetlerinde olacak. Ayrıca ABD yaptırım uygulamayacak. 

Ancak şu konudaki endişemi de belirtmek isterim ki; ABD Başkanı bir dediği bir dediğini tutmayan ve dengesizce açıklamalar yapan birisi onun için ona güvenmiyorum. Muhtemelen Devletimiz de Trump’a en az benim kadar güvenmiyordur. Ancak ben yine uyarımı yapmak istiyorum. Dikkatli olmak gerekli diye düşünüyorum. Her ne kadar Cumhurbaşkanı gerekli uyarıları yaptı. “Eğer verilen söz tutulmazsa 120 saatin sonunda hemen kaldığımız yerden devam ederiz operasyonlara” diye uyarıda bulunsa da biz yine de “B” ve “C” planlarımızı şöyle kenarda hazırda tutalım.

Çünkü bizim dostumuz az düşmanımız çok; Harekat başladıktan sonra bize ilk destek veren ülkeler; Azerbaycan, Kuzey Makedonya, Pakistan, Sırbistan, Macaristan, İspanya, Katar, KKTC ve Türk konseyinde yayınlanan bildiriyle Türk Devletleri bize destek verdiler.
Destek vermeyenler ise; Suudi Arabistan, ABD, İsveç, Almanya, Fransa, Hollanda, Mısır, Kanada, Danimarka, İran, Finlandiya’dır. Tabi birde bunun yanında tarihte olduğu gibi bir de Arap ihaneti var. Mısır’ın çağırısıyla Arap Birliği toplantısı yapılarak Barış Pınarı Harekatı kınandı. Cumhurbaşkanı da “sizin topunuz bir araya gelseniz zaten bir tane Türkiye etmezsiniz” diyerek alınan bu karara sert tepki gösterdi.

Türk devleti ve milleti Araplara o kadar yardım yapmışken ve Araplar kendi ırklarından olan Suriyelileri ülkelerine almayıp onlar için mücadele etmezken Türkiye 4 milyona yakın Suriyeli misafir edip 40 milyar dolar harcadı. El insaf be kardeşim zamanında Osmanlı’yı sattınız ne oldu? O gün bu gündür Arap ülkeleri perişan halde kiminiz halen bazı Batılı ülkelerin sömürgesi altındasınız kiminiz de oyuncağı olmuşsunuz. Tarihten ders çıkarmayıp bugün de Türkiye’ye ihanet ediyorsunuz. Osmanlı’ya ihanetinizin sonucunu hâlâ öderken neden tarihten ders çıkarmıyorsunuz?
Kendi düşen ağlamaz Türk Devleti yıkıldı denildiği zaman küllerinden doğdu. Türk Milleti yok oldu denildiği zaman varlığını muhafaza etmeyi başardı. Bugün bunu yine yapar ancak siz yaptınız ihanetle onun bunun kuklası olup kişiliğinizi, şerefinizi Batı’nın insafına terk edersiniz.

Sonuç olarak Türk Devleti hakkını kullanıp kendini koruma refleksini kullanıp operasyonunu yaptı. Türk Milleti Türk ordusuna büyük destek verdi. Bunun sonucunda ABD’den istediğini aldı. Şimdilik harekata ara verildi.
Bakalım Salı günü süre dolunca ne olacak? Ancak şundan eminim ki Türkiye’nin de Türk Milleti’nin de sabrı aşırı taştı. Bu yüzden “azdan az çoktan çok gider” diyerek gemileri yakarsa o zaman dünya görsün “Türk’e kefen biçenin sonunu”



Diğer Yayınlar