Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz’un üçüncü yıl
dönümünde konuşmasını bitirdikten sonra arkasında 16 Büyük Türk Devleti’ni
simgeleyen askerlerin ellerine tek tek dokunarak aslında dünyaya bir mesaj
verdi.
Tamda S400’lerin Türkiye’ye gelmesiyle ABD’nin
yaptırım kararı alması, Yunanistan’ın son birkaç aydır küstahça açıklamaları ve
Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin sıkıştırılmaya çalışılmasının ardından 15 Temmuz
gibi önemli bir günde bu mesajın verilmesi anlamlıdır.
Cumhurbaşkanı yaptığı bu hareketle kanaatimce; “Ben alelade bir devletin cumhurbaşkanı
değilim. Ben 16 büyük devlet kurmuş ve yıkmış, her defasında bu yıkıntılardan
da yeni bir devlet kurmayı başarmış bir milletin Cumhurbaşkanıyım. Siz benim
devletimi yıkmayı başarsanız bile milletim küllerinden doğar. Yeni bir devlet
daha kurar. Çünkü buna kabildir ve muktedirdir.” Anlamı çıkmaktadır.
Dünya var olduğundan bu yana Türklerin hayatı hep
mücadeleler ve sıkıntılarla geçmiştir. Ya bağımsız olma arzusu yada zulmü
önleme, mazluma yardım edip adaleti yayma ülküsü yüzünden hiç başı beladan
kurtulmamıştır. Bu sebeple de tarihte nasıl çileler çektilerse günümüzde de
aynı sıkıntıları yaşamaktadırlar.
Özellikle İslam ile şereflendikten sonra daha çok
denize daha çok toprağa ilahi mesajı taşıdılar. Dağılmış İslam âleminin
koruyuculuğunu yapıp ileriki zamanlarda da sancaktarlık vazifesini üstlendiler.
Gün geldi Selçuklu Devleti tarih sahnesini
tamamlayınca ortaya Osmanlı İmparatorluğu çıktı. Fakat Osmanlı’nın da vaktini
doldurmasıyla Anadolu yavaş yavaş işgale giden süreci yaşadı. Bu süreçte
Osmanlı’nın bütün toprakları kaybedilmekle beraber anavatan dediğimiz
Anadolu’nun da dört bir yanı işgale uğradı. Artık Türkler bitti deniliyordu.
Anadolu’nun dört bir tarafında cepheler açılmıştı. Ancak vatan evlatları
okumuşundan, okumamışına, yaşlısından, gencine, kadınından, erkeğine herkes
cepheye koşmuştu. Bu millet yoksul olmasına rağmen elinde avucunda ne varsa
cepheye göndermişti. Bitti dedikleri Türk Milleti, Mustafa Kemal liderliğinde
başkaldırmış ve düşmanı Anadolu topraklarından söküp atmıştı. Zor olmuştu ama
başarmıştı. Küllerinden yeniden doğup yeni devleti Lozan’da tüm dünyaya kabul
ettirmişti.
Şimdi ise yıl 2019, Atatürk’ün devrettiği Türkiye
Cumhuriyeti hem içeriden hem dışarıdan büyük saldırılara maruz kalıyor. Dün
nasıl bizi bitirmek istemişlerse bugünde aynı şekilde bitirmek istiyorlar.
Üzerimize her yerden saldırı var. Bunu bilen Cumhurbaşkanı da 15 Temmuz’un
üçüncü yıl dönümünde böyle bir mesaj verdi.