İslami Değerlere Saldırı Nedir? İnek Bayramı Nedir? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İslami Değerlere Saldırı Nedir? İnek Bayramı Nedir? etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Mayıs 2022 Pazar

İSLAMİ DEĞERLER ÜZERİNDEN PROVOKASYON


 






Geçtiğimiz günlerde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde her yıl düzenlenen üniversiteye özgü geleneksel “İnek Bayramı”nda bir grup provokatör öğrenci İslami değerler ile alay etti. Buna tepki gösteren bir grup öğrenci ise salondan çıkarıldı. Tabi bu olay ilk değildi. 2017 tarihinde düzenlenen inek bayramı etkinliğinde de yine İslami değerler ile alay edilmişti. Bu durumu kendilerine görev edinen kimlere hizmet ettiği belli olmayan bu provokatörlere gerekli işlemlerin yapılması elzemdir.

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 24. Maddesinin bir kısmı aynen şunu ifade etmiştir:

“Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dini ayin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.”[1]

Yine bununla birlikte “Dini Değerleri Aşağılama Suçu” 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 216. Maddesinin 3. Fıkrasında şöyle düzenlenmiş ve tanımlanmıştır:

 “Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde cezalandırılır.”[2]

Türk Milleti, İslam ile şereflendikten sonra tek gayesi İslam’a hizmet etmek olmuştur. Geçmişten bu güne milletimizin fertleri elinden geldiğince dininin gereklerini yaşamaya çalışarak Allah’ın rızasını ve sevgisini kazanmak için mücadele etmişlerdir. Nitekim hiçbir kul hatasız veya eksiksiz değildir. Bu nedenle milletimizin bazı fertlerinden tam tamına namazını kılmamış veya dininin gereklerini dört dörtlük yerine getirmemiş olanlarda olabilir. Ancak buna rağmen dini değerlerini ve vatan sevgilerini her zaman önemsemiş ve kutsallarına birisi göz diktiğinde mücadeleden geri durmamışlardır. Bu olayda da kime hizmet ettiği belli olmayan provokatörlere de sessiz kalmamış ve infiale kapılmadan tepkisini her daim yasal çerçevede göstermiştir. Türk Milleti’nin Müslüman evlatları olarak her zaman dinimizi aşağılamaya çalışan bu provokatörlerin karşısında olup yasal çerçevede mücadele etmeliyiz. En büyük mücadeleyi ise daha çok dindar ve dinimizle ilgili daha çok bilgi sahibi olarak verebiliriz. Çünkü bilgisiz Müslüman ve bilgisiz mücadele olmaz. Bilgi sahibi olan Müslüman kişi tahriklere kapılmadan, infiale sebebiyet vermeden her türlü yasal çerçevede öncelikle bilgisinin sonra teknolojinin ve yasaların tüm imkânlarını kullanarak İslam’a ve onun değerlerine karşı savaş açanlara bu şekilde karşılık verebilir.

İslami değerler ile alay eden, peygamberler ile alay edip ayetleri yalanlamaya çalışanlar ve Allah’a düşmanlık eden inkârcılar bu zamanda olduğu gibi Peygamberlerin, Allah’ın dini için mücadele vermesinden bu yana vardı. 1412 yıl önce son indirilen kitabımız olan Kur’an’ı Kerim’deki ayetlerde de inkârcıların, alaycıların, peygamberleri yalanlayan ve Allah’a düşmanlık edenlerin akıbetleri ve durumları açıklanmıştır.

Nitekim geçenlerde üniversitede bir grup provokatörün yaptıklarıyla, Tevbe Süresi 65. Ayette o zaman ve bu zaman arasında adeta bir benzerlik görülmektedir:

Ayette şöyle ifade edilmiştir: “Şayet kendilerine (niçin alay ettiklerini) sorsan, “Biz sadece lafa dalmıştık ve aramızda eğleniyorduk…” derler.

Bakara Suresi 212. Ayette ise: “İnkâr edenlere dünya hayatı süslü gösterildi. Onlar iman edenlerle alay etmektedirler. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise, kıyamet günü bunların üstündedir. Allah, dilediğine hesapsız rızık verir.”

Allah’a ve dinine inanlar olarak bu tür edepsizliklerin milletimizi üzmemesi gerekir. Çünkü bu dünya imtihan dünyasıdır. Allah, ayetlerde de belirttiği gibi istese inkârcıları veya inkârcı toplulukları yok edip yeni bir topluluk oluşturabilirdi. Daha önce bunu Nuh Tufanıyla yapmıştı. Fakat bu dünyanın geçici olduğunu ve imtihan edildiğimiz için yeri geldiğinde azgın topluluklar veya bazı şeylere sabır göstermemiz ve bunun içinde mücadele etmemiz gerektiği de açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle küfür ile mücadele etmeli ve mücadele ederken de üzülmemeliyiz. Çünkü Al-i İmran Süresi 176. Ayette: “Küfürde yarışanlar seni üzmesin. Onlar, Allah’a hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah onlara ahrette bir pay vermemek istiyor. Onlar için büyük azap vardır.”

 Alaycıların sonu ise Ra’d Süresi 32. Ayette şöyle anlatılmıştır: “Andolsun, senden önce de nice peygamberler alaya alındı da ben inkâr edenlere bir süre (mühlet) verdim, sonra da onları yakalayıverdim. Benim cezalandırmam nasılmış!”

Tüm bunları bilmekle beraber mücadele ederken aynı zamanda Allah bizleri imtihan etmek için her türlü zorluğu karşımıza çıkarmaktadır. Yeryüzünde çıkan bozgunculuklar yani savaşlar veya terör, kıtlıklar, hastalıklar, hayat zorlukları vb. gibi şeyler hep imtihan edilişimizin göstergesidir. Bakara Suresi 155. Ayette: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele” diye imtihan edileceğimiz bildirilmiştir. İşte bizde bunun bilincinde olarak Muhammed Suresi 7. Ayette bize bildirildiği üzere, “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam bastırır.”

Çünkü Allah Bakara Suresi 251. Ayette dediği gibi, “… Eğer Allah’ın; insanların bir kısmıyla diğerlerini savması olmasaydı, yeryüzü bozulurdu…” 

Bu nedenle Müslümanlar olarak İslami değerleri alaya almaya çalışanlara karşı öncelikle dinimiz hakkında sıkı bir bilgi sahibi olunmalı ve yasal çerçeveler dahilinde infiale sebebiyet vermeden teknolojinin ve yasal haklarımızın imkanlarını olabildiğince kullanıp tepkimizi göstermeliyiz.

 

 



[1] Serkan Ezer, “Dini Değerleri Aşağılama Suçu Cezası (TCK 216/3), https://www.ezerhukuk.com/post/di-ni-de%C4%9Ferleri-a%C5%9Fa%C4%9Filama-su%C3%A7u-cezasi-tck-216-3, Erişim Tarihi: 15.05.2022

[2] Serkan Ezer, “Dini Değerleri Aşağılama Suçu Cezası (TCK 216/3), https://www.ezerhukuk.com/post/di-ni-de%C4%9Ferleri-a%C5%9Fa%C4%9Filama-su%C3%A7u-cezasi-tck-216-3, Erişim Tarihi: 15.05.2022


Diğer Yayınlar