Günümüzde
milli eğitim camiasının en önemli sorunlarından biriside öğretmenlerin nasıl
yetiştirilmesi gerektiği ve öğretmen atamalarıdır. Çünkü bu sorunlar gün
geçtikçe daha da derinleşerek sorunlara yol açmakta ve bu sorunlar başta
devletimize ve yetişen evlatlarımıza sirayet etmektedir. Çünkü bir devleti
ayakta tutan en önemli unsurlardan birisi de milli eğitimidir. Hemen şunu
hatırlatmamda fayda var. Cihana hükmeden 638 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun
gerilemesini incelediğinizde bu gerileme sebeplerinden birisinin de eğitimin
yavaş yavaş çökmeye başlaması olduğunu göreceksiniz. Bu kısa hatırlatmayı
yaptıktan sonra eğitim sistemimizi şöyle özetleyebilirim.
Gerek
ilkokul, ortaokul gerekse lisede disiplin kurallarının aşırı derecede
esnetilmesi, sınıfta kalmanın olmaması, ders geçmenin kolaylaştırılması,
devamsızlığın önemsenmemesi ve öğretmenlerin kanunlarla korunmaması eğitim
sistemini her geçen gün kötüye götürmektedir. Yine üniversitelerde baraj
puanının kaldırılması ve bununla birlikte her ilimize üniversite açılması ve bu
üniversitelerden her yıl binlerce mezun verilmesi ve KPSS sınav sisteminin
öğretmeni seçmede yanlış bir yöntem uygulaması ve kendi alanında
uzmanlaşmasında yetersizliğe sebep olması öğrenci ve öğretmen kalitesinin de
düşmesine sebebiyet vermektedir.
Milli
eğitim yeni bakanı en azından liseler için sınıf tekrarının geleceğini ve
devamsızlığın işleme konulacağını ifade etti. Fakat bunlar öğrenci ve öğretmen
sorununda yeterli adımlar değildir. Öncelikle zorunlu eğitimin 12 yıldan tekrar
8 yıla indirilmesi gereklidir. Yine her kademede sınıfta kalma tekrar geri
getirilmelidir. Birinci sınıfta okuma yazma öğrenemeyen ikinci sınıfa
geçirilmemelidir. ŞÖK kaldırılmalıdır. Yine liselerde iki yıl üst üste kalanlara
tasdikname verilme uygulaması geri getirilmelidir. Üniversite sınavlarında
baraj puanı uygulaması geri getirilmelidir. Özellikle her ilde açılan
üniversitelerin bazılarının kapatılarak bölge üniversitesi haline getirilmesi
ve eğitimin niteliğinin arttırılması ve özel üniversitelerin sayısının
sınırlandırılması ve ikinci öğretimlerin ya kapatılması ya da sayısının
sınırlandırılması elzemdir. Yine açık öğretimin sınırlandırılması gereklidir.
Açık öğretime geçişler veya kayıt olmalar zorlaştırılmalıdır. Bunlar eğitim
sisteminde mutlak hayata geçirilmesi gereken önemli meselelerdir.
Bunlar
hayata geçirilmez ise öğretmenlik mülakatını değil 45 dakika 45 günde yapılsa
yine eğitim sistemi düzelmez yine öğretmen sorunu çözülmez.
Öğretmen
seçiminde KPSS sınav uygulamasının tekrar gözden geçirilmesi gereklidir. Çünkü
bir öğretmen adayı önce KPSS Genel Yetenek – Genel Kültür sınavına giriyor.
Orada Türkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya, Vatandaşlık, Güncel Sorular, Sözel ve
Sayısal Mantık, Geometri sorularından sınava giriyor. Yine aynı gün öğleden
sonra Eğitim Bilimleri adı altında 8 dersten daha sınava giriyor ve iki hafta
sonra branş öğretmenleri kendi branşındaki sınava giriyor. Bu öğretmen adayı toplamda
17 civarında dersten sınava tabi tutuluyor. Peki bu öğretmen adayı üniversitede
4 yıl tarih veya matematik bölümü okumuş olsun. 4 yıl sonra mezun olan bu tarih
öğretmeni en son matematik dersini 4 sene önce lisede görmüş oldu veya bir
matematik bölümü mezunu öğretmen adayı en son tarih dersini 4 sene önce lisede
görmüş oldu.
Ve
üniversiteden mezun edilen öğretmen adayı 4 sene önce gördüğü derslerden KPSS
sınavına çekiliyor ve deniliyor ki o da yetmez bir de üniversitede gördüğün
derslerden sınava gir deniliyor ve böylece öğretmen adaylarını birçok ders ve
mülakat ile birlikte 4 aşamalı bir sınav sistemine tabi tutulmuş oluyor.
Ve
böylece bir öğretmen adayı yıllarca atanmak için uğraş veriyor. Sonra bu sistem
diyor ki neden öğretmen kendi alanında uzmanlaşamadı? Neden ders anlatma
becerisi kazanamadı? Neden şöyle oldu? Neden böyle oldu?
Sorunun
cevabı çok basit… Sistemden dolayı…
Bu
nedenle mülakatın şekli ve süresiyle ilgili değişiklik yapılacağına KPSS sınav
sistemi ile ilgili değişiklik yapılsa aslında daha iyi olacaktır. Peki bu
değişiklik ne olmalıdır?
Öncelikle
devletin diğer memurluklarına atanmak isteyenler için KPSS Genel Kültür - Genel Yetenek sınavı aynen devam etmelidir.
Ancak Öğretmen seçmek için ise KPSS Genel Kültür Genel Yetenek ve Eğitim
Bilimleri sınavı şart koşulmamalıdır. Öğretmenler için bu sınavlar yapılmamalıdır.
Eğer öğretmenleri sadece kendi alanında sınava hazırlarsak her öğretmen kendi
alanında daha iyi bilgi sahibi olacaktır. Tarihçiyi sadece tarih alanından,
matematikçiyi sadece matematik alanından sınava sokarsak daha nitelikli
öğretmen yetiştirmiş olacağız. Bu nedenle öğretmenler için sadece tek bir KPSS
Alan sınavı yeterli olacaktır. Geri kalan alan dışı eğitim ile ilgili bilgiler
öğretmene verilmek isteniyorsa bu bakanlıkça yürütülen hizmet içi eğitimlerle
verilebilir.
Ayrıca
yukarıda saydığım diğer hususlarda milli eğitimde uygulanmaya başlanırsa hem
her yıl biriken mezun sorunu halledilmiş olacaktır. Hem öğretmen atamaları daha
da kolaylaşacaktır. Hem de kendisini geliştirmiş öğretmenler ülkemiz için daha nitelikli
öğrenciler yetiştirmiş olacaktır. Vatanını
düşünen entelektüel birikime sahip bir aydın olarak bu önerilerimi başta
Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığımız dikkate
almalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder