20 Ekim 2023 Cuma

GÜNÜMÜZDE ÖĞRETMEN SORUNU


 

Günümüzde milli eğitim camiasının en önemli sorunlarından biriside öğretmenlerin nasıl yetiştirilmesi gerektiği ve öğretmen atamalarıdır. Çünkü bu sorunlar gün geçtikçe daha da derinleşerek sorunlara yol açmakta ve bu sorunlar başta devletimize ve yetişen evlatlarımıza sirayet etmektedir. Çünkü bir devleti ayakta tutan en önemli unsurlardan birisi de milli eğitimidir. Hemen şunu hatırlatmamda fayda var. Cihana hükmeden 638 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun gerilemesini incelediğinizde bu gerileme sebeplerinden birisinin de eğitimin yavaş yavaş çökmeye başlaması olduğunu göreceksiniz. Bu kısa hatırlatmayı yaptıktan sonra eğitim sistemimizi şöyle özetleyebilirim.

Gerek ilkokul, ortaokul gerekse lisede disiplin kurallarının aşırı derecede esnetilmesi, sınıfta kalmanın olmaması, ders geçmenin kolaylaştırılması, devamsızlığın önemsenmemesi ve öğretmenlerin kanunlarla korunmaması eğitim sistemini her geçen gün kötüye götürmektedir. Yine üniversitelerde baraj puanının kaldırılması ve bununla birlikte her ilimize üniversite açılması ve bu üniversitelerden her yıl binlerce mezun verilmesi ve KPSS sınav sisteminin öğretmeni seçmede yanlış bir yöntem uygulaması ve kendi alanında uzmanlaşmasında yetersizliğe sebep olması öğrenci ve öğretmen kalitesinin de düşmesine sebebiyet vermektedir.    

Milli eğitim yeni bakanı en azından liseler için sınıf tekrarının geleceğini ve devamsızlığın işleme konulacağını ifade etti. Fakat bunlar öğrenci ve öğretmen sorununda yeterli adımlar değildir. Öncelikle zorunlu eğitimin 12 yıldan tekrar 8 yıla indirilmesi gereklidir. Yine her kademede sınıfta kalma tekrar geri getirilmelidir. Birinci sınıfta okuma yazma öğrenemeyen ikinci sınıfa geçirilmemelidir. ŞÖK kaldırılmalıdır. Yine liselerde iki yıl üst üste kalanlara tasdikname verilme uygulaması geri getirilmelidir. Üniversite sınavlarında baraj puanı uygulaması geri getirilmelidir. Özellikle her ilde açılan üniversitelerin bazılarının kapatılarak bölge üniversitesi haline getirilmesi ve eğitimin niteliğinin arttırılması ve özel üniversitelerin sayısının sınırlandırılması ve ikinci öğretimlerin ya kapatılması ya da sayısının sınırlandırılması elzemdir. Yine açık öğretimin sınırlandırılması gereklidir. Açık öğretime geçişler veya kayıt olmalar zorlaştırılmalıdır. Bunlar eğitim sisteminde mutlak hayata geçirilmesi gereken önemli meselelerdir.

Bunlar hayata geçirilmez ise öğretmenlik mülakatını değil 45 dakika 45 günde yapılsa yine eğitim sistemi düzelmez yine öğretmen sorunu çözülmez.

Öğretmen seçiminde KPSS sınav uygulamasının tekrar gözden geçirilmesi gereklidir. Çünkü bir öğretmen adayı önce KPSS Genel Yetenek – Genel Kültür sınavına giriyor. Orada Türkçe, Matematik, Tarih, Coğrafya, Vatandaşlık, Güncel Sorular, Sözel ve Sayısal Mantık, Geometri sorularından sınava giriyor. Yine aynı gün öğleden sonra Eğitim Bilimleri adı altında 8 dersten daha sınava giriyor ve iki hafta sonra branş öğretmenleri kendi branşındaki sınava giriyor. Bu öğretmen adayı toplamda 17 civarında dersten sınava tabi tutuluyor. Peki bu öğretmen adayı üniversitede 4 yıl tarih veya matematik bölümü okumuş olsun. 4 yıl sonra mezun olan bu tarih öğretmeni en son matematik dersini 4 sene önce lisede görmüş oldu veya bir matematik bölümü mezunu öğretmen adayı en son tarih dersini 4 sene önce lisede görmüş oldu.

Ve üniversiteden mezun edilen öğretmen adayı 4 sene önce gördüğü derslerden KPSS sınavına çekiliyor ve deniliyor ki o da yetmez bir de üniversitede gördüğün derslerden sınava gir deniliyor ve böylece öğretmen adaylarını birçok ders ve mülakat ile birlikte 4 aşamalı bir sınav sistemine tabi tutulmuş oluyor.

Ve böylece bir öğretmen adayı yıllarca atanmak için uğraş veriyor. Sonra bu sistem diyor ki neden öğretmen kendi alanında uzmanlaşamadı? Neden ders anlatma becerisi kazanamadı? Neden şöyle oldu? Neden böyle oldu?

Sorunun cevabı çok basit… Sistemden dolayı…

Bu nedenle mülakatın şekli ve süresiyle ilgili değişiklik yapılacağına KPSS sınav sistemi ile ilgili değişiklik yapılsa aslında daha iyi olacaktır. Peki bu değişiklik ne olmalıdır?

Öncelikle devletin diğer memurluklarına atanmak isteyenler için KPSS Genel Kültür -  Genel Yetenek sınavı aynen devam etmelidir. Ancak Öğretmen seçmek için ise KPSS Genel Kültür Genel Yetenek ve Eğitim Bilimleri sınavı şart koşulmamalıdır. Öğretmenler için bu sınavlar yapılmamalıdır. Eğer öğretmenleri sadece kendi alanında sınava hazırlarsak her öğretmen kendi alanında daha iyi bilgi sahibi olacaktır. Tarihçiyi sadece tarih alanından, matematikçiyi sadece matematik alanından sınava sokarsak daha nitelikli öğretmen yetiştirmiş olacağız. Bu nedenle öğretmenler için sadece tek bir KPSS Alan sınavı yeterli olacaktır. Geri kalan alan dışı eğitim ile ilgili bilgiler öğretmene verilmek isteniyorsa bu bakanlıkça yürütülen hizmet içi eğitimlerle verilebilir.

Ayrıca yukarıda saydığım diğer hususlarda milli eğitimde uygulanmaya başlanırsa hem her yıl biriken mezun sorunu halledilmiş olacaktır. Hem öğretmen atamaları daha da kolaylaşacaktır. Hem de kendisini geliştirmiş öğretmenler ülkemiz için daha nitelikli öğrenciler yetiştirmiş olacaktır.  Vatanını düşünen entelektüel birikime sahip bir aydın olarak bu önerilerimi başta Cumhurbaşkanlığımız olmak üzere Milli Eğitim Bakanlığımız dikkate almalıdır.    


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Diğer Yayınlar