Turan Birliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Turan Birliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Haziran 2023 Perşembe

TÜRKLERİN IMF’Sİ TÜRK YATIRIM FONU



 Türk Devletler Topluluğu olarak yola çıkan Türk Dünyası 12 Kasım 2021 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen 8. Zirvesi’nde radikal bir karar vererek adını Türk Devletler Teşkilatı olarak belirledi. Bu teşkilat üyeleri arasında yapılan işbirlikleri neticesinde Türklerin Kızılelma’sı olan Turan Birliği hedefine her geçen gün daha da yaklaşıldı. Turan Birliği; dilde, kültürde, edebiyatta ve diğer alanlarda Türk Dünyası’nın tek çatı altında toplanması ülküsüdür. 

Kurulduğu ilk günden bugüne kadar Türk Devletler Teşkilatı üyelerinin iş birliği alanlarına bakacak olursak bu ülkünün hayata geçirilme adımlarının atıldığını görürüz. Bu adımlara göre şuana kadar ki hedeflenen ve yapılan işbirliği alanları şunlar olmuştur: 

“Siyasi İşbirliği, Ekonomik İşbirliği, Gümrük İşbirliği, Ulaştırma İşbirliği, Turizm İşbirliği, Eğitim İşbirliği, Enformasyon ve Medya İşbirliği, Gençlik ve Spor İşbirliği, Diaspora İşbirliği, Bilişim ve İletişim Teknolojileri Alanında İşbirliği, Enerji İşbirliği, Sağlık İşbirliği, Göç Alanında İşbirliği, Tarım İşbirliği, Yargı Alanında İşbirliği, İnsani Konular ve Kalkınma Alanında İşbirliği, İnsan Kaynakları Alanında İşbirliği, Müslüman Dini Kurumlar Arasında İşbirliği, Uluslararası Kuruluşlarla İşbirliği”dir. 

Bu işbirliği başlıklarının kimisi gerçekleşmiş kimisi de gerçekleşmeyi beklemektedir. Bu konularla alakalı çalışmalar devam etmektedir. İşte bu yapılan çalışmalardan birisi olan Ekonomi alanındaki işbirliği olan “Türk Yatırım Fonu (TYF)” resmen kuruldu. Türkiye, Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan’ın üyesi olduğu kuruluşun merkezi de İstanbul oldu. Böylece Türk Dünyasının da IMF veya Dünya Bankası gibi Uluslararası Para Fonu olmuş oldu. Bu da Türk Dünyasının ekonomik olarak bütünleşmesinin hedeflendiğini göstermektedir. Ayrıca Türk Dünyası ve fona katılacak olan devletlerin IMF’den uzak duracağı anlamına da gelmektedir. Çünkü IMF borç verdiği ülkelerin zamanla iç siyasetine de müdahil oluyordu. Şimdi IMF’ye alternatif olarak ortaya çıkan Türk Yatırım Fonu’na katılanlar uygun koşullarda birbirlerinden borç alıp vermekle birlikte ülkelerinin iç siyasetinin de güvenliğini sağlamış olacaktır.

En önemlisi ise kendi bölgesel haklarını savunan başta Türkiye olmak üzere hiçbir Türk Devletine döviz üzerinden yıldırma operasyonları yapılamayacaktır. Ayrıca yabancı tarihçilerin Orta Asya, Türk Tarihçilerinin Türkistan dediği bölge 21. Yüzyılın ilk çeyreğine kalkınarak girmiş olacaktır. Böylece ekonomik, siyasi ve askeri güç dengesi Avrupa’dan Türkistan coğrafyasına kayacaktır. Bu da Türk Devletler Teşkilatı’nın dünya siyasetinde daha etkin ve söz sahibi olmasına olanak sağlayacaktır. Bu fon aynı zamanda Orta Asya (Türkistan)’da gücü artan Rusya ve Çin’e karşı Türk Devletlerinin şirketlerinin gücünü daha da attıracaktır. Yine Türk Dünyasının oluşturduğu bu yapı ileride Türk Devletlerinin ortak bir banka kurmasının zeminini de hazırlamıştır.

Kanaatimce tüm bunlarla beraber Türkiye öncülüğünde Orta Asya (Türkistan)’daki Türk Devletleri Afrika Kıtasında da birlikte ekonomik işbirliği yaparak ticaret ağını geliştirecektir. Böylelikle hem Afrika Kıtasının kalkınmasını hem de 21. yüzyılda halen kıtadaki emperyalist karanlığın son bulması sağlanacaktır. 2008’de Türkiye’nin, Afrika tarafından stratejik ortak kabul edilmesiyle bölge ülkeleriyle siyasi ilişkiler, ticaret, yatırımlar, kültürel projeler, güvenlik ve askeri işbirliği ile kalkınma projeleri gibi birçok alanda hızlı ilerlemeler sağlanarak 2013’de Afrika Ortaklık Politikasına geçilmiştir. Dolayısıyla Türkiye’nin Afrika ile işbirliği tecrübeleri vardır. Türkiye bu tecrübelerini de Türk Dünyası ile paylaşacak ve sömürünün olmadığı, ekonomik operasyonların yapılamadığı güçlü bir ekonomik zincir kurulmuş olacaktır.     


Diğer Yayınlar