Bu haftaki köşe yazımda
gençlerimizden bahsedeceğim. Çünkü gençliğimize kasıtlı olarak operasyonlar
yapılıyor. Artık bunun farkına hepimizin varması gerekir. Son zamanlardaki
gençlerin hallerine bakıyorum ve hiç hoşuma gitmeyen durumlarla karşılaşıyorum.
Çünkü gençliğimiz gelişen teknolojide iyiye doğru değil aksine kötüye doğru
gidiyor. Bu gidişat ise beni bir eğitimci olarak çok korkutuyor. Çünkü
gençlerimizde sorumsuzluk duygusu bunun yanında vatan, millet, aile, din gibi
manevi duyguları umursamama halleri artmaya başladığını görüyorum.
Gençlerimizin bu duygulara kapılmasının birçok nedeni var.
Ancak ben ilk önce
dizilerin gençlerimizin üzerindeki etkiden bahsetmek istiyorum: televizyon
kanallarında birçok dizi yayınlanıyor. Ancak bu dizilerin bazıları gençleri
hatta koca koca insanları dahi etkiliyor. Türk aile yapısına uymayan gayri
ahlaki yaşama özendiren veya zengin lüks yaşama özendirip bunları da namusuyla
çalışarak çabalayarak, zorluklarla okuyup bir meslek sahibi olarak değil de,
çalarak çırparak, mafya olarak, dolandırıcılık yaparak kolay yoldan para
kazandırmaya heveslendirerek gençliğimizi etkilemeye çalışıyorlar. Halbuki
gençlerimiz bu dizilerdeki lüks yaşama ve kolay para kazanmaya özenirken babası
sabahın altısında evden çıkıp akşamın onunda eve ne zor şartlar altında gelip
para kazandığını kavrayamıyor. Böylelikle dizilerin hayal dünyasına kapılarak
ruhsal bozukluklara yakalanıp, saldırgan, başıboş bir gence dönüşüveriyor.
Tabi bir de bunun
sosyal medya ve telefon uygulamaları boyutu var. Aslında sosyal medya iyi yönde
kullanıldığında günümüz için çok yararlı bir araç fakat kötü yönde kullanıldığı
zaman ise o yararından eser kalmıyor. Çünkü sosyal medya ve telefon
uygulamaları tamamen kötü amaçlı kullanılıyor bu da yine gençliğimiz açısından
sıkıntılar doğuruyor. Mesela kameralı tanışma uygulamaları ve bu uygulamalarda
yapılan ahlaksızlıklar gençlerimizi etkiliyor ve gerçek dünya ile bağlarını koparıyor.
Ayrıca geri dönülmez hatalar yapmasına neden oluyor. Bu yüzden ilk olarak bu
uygulamalara bir çare bulunmalıdır. Çünkü gençlerimizi göz göre göre
kaybediyoruz. Hepsi ellerimizden kayıp gidiyorlar. Onların birer içi boş robot
şekline dönüşmelerine seyirci kalamayız.
Gençlerimiz bu saçma
sapan diziler ve uygulamalar yüzünden hem kendilerini hem ahlaklarını hem de
milli ve manevi duygularını kaybetmeye başladılar. Bizim gençlerimizin elinden
kitaplarını, oyuncaklarını aldılar ve bunları onlara sundular. Böylelikle içi
boş bir nesil ortaya çıkartmaya
başladılar.
Bunların bilinçli
yapıldığını düşünüyorum. Çünkü Türk Milleti olarak dünyaya nizam vermiş,
hoşgörüyü ve medeniyeti yaymış, birçok Müslüman Türk Bilim İnsanı yetiştirmiş
bir millet olarak bunların bize Küresel Güçler tarafından bilinçli olarak
empoze edildiğini düşünüyorum. Çünkü Küresel Güçler bizi akılla, savaşlarla yok
edemedi. Şimdi ise başka bir silahını devreye soktu. Önce Türk aile yapısını
çökertmek ve sonra Türk Gençliğini içi boş bir robot haline dönüştürme
planlarını devreye soktular. Bunda da büyük ölçüde başarılı oldular.
Gençliğimizi hep birlikte kurtaralım…