Selçukluların tarih sahnesine çıkışını Dandanakan Savaşından 100 yıl öncesine kadar götürmek mümkündür. Tarihi kayıtlara göre Selçuk Bey, Oğuzların Kınık boyuna mensup bir aileden gelmiştir. Babası Dukak’ın ölümünden sonra Oğuzların ordusuna “Subaşı” yani bugünkü anlamda söylemek gerekirse Genelkurmay Başkanı olmuştur.
O dönemde Oğuzlar, 10.yüzyılın başında
Hazar Denizinin doğusunda Sır Derya ve Seyhun Nehrinin orta yataklarında
yaşarlardı. Oğuzlar döneminde Batıda Hazarlar, İdil Bulgarları, Doğuda
Karluklar, Kuzeyde Kimekler Güneyde ise İslam Dünyası vardı.
Ayrıca Oğuzların devlet sistemine göre Oğuz Yabgu Devletinin başında Yabgu unvanı ile yöneten yöneticisi vardı. Başkentleri ise Yenikent idi. Oğuzlar yarı göçebe hayatı tercih etmişlerdi. Şehirleri olmalarına rağmen şehirde yaşamayı tercih etmemişlerdi. Hayvancılık ile uğraşmışlardı.
Selçuk Bey ise 900 yılı civarı dünyaya
gelmiş ve doğduğu bu tarihte Oğuz Devletinin iç ve dış meseleleri vardı. Selçuk
Bey’in babası Dukak da devletin ordu komutanıydı. Ayrıca cesur, karizmatik ve devlet
işlerinde de becerikliydi. Bu yüzden Devlet Erkânı babasına hürmet ederdi. Dukak’ın
oğlu Selçuk Bey ise Yenikent’te çok büyük bir eğitim almış, babası öldüğünde 18
yaşında olmasına rağmen ordunun başına geçmiş, babasının görevini devralmış ve
Subaşılığına getirilmişti. 18 yaşında bu görevin verilmesinin sebebi ise Selçuk
Beyin babası Dukak tarafından iyi yetiştirilmesinden kaynaklıydı. Haliyle genç
yaşta ordu komutanı olduğu için çevresindekiler tarafından kıskanılmıştı.
Selçuk Bey’in güneye inmesinin ilk sebebi
batıya ya da doğuya giden Türklerin asimile olduğunu bilmesinden dolayı olmuştu.
Böyle bir tehlikeye yol açmamak için güneye gitmişti. Ayrıca Hazarlarında güçlü
olması bir başka etkendi. Selçuk Bey’in güneye inmesindeki bir başka sebep ise
Abbasi Devleti’nden destek alma umudu olmuştu.
Selçuk Bey, Cend’e geldiğinde çok fakirdi.
Biraz atı, 1500 devesi ve 50.000 koyunu vardı. Ancak o günün şartlarında
savaşacak erkek sayının fazla olması avantajıydı.
Selçuk Bey, Cend’e gelince çok radikal bir karar vererek İslamiyet’i kabul etmiştir.
Selçuk Bey 935-940 yılları arası Müslümanlığı kabul etmişti. Bölgenin valisine bir elçi göndererek onlara İslam dinini öğretecek bir âlim istemişti. Selçuk Bey, İslamiyet’i kabul edince Gayrimüslim Oğuzlar, Müslüman Oğuzları kendilerinden ayırmak için onlara Türkmen ismini vermişlerdi.
Yani “Men” eki burada küçültme anlamında kullanılmış ve Gayrimüslim Oğuzlar, İslamiyet’e geçen Oğuzların Türklükten ayrıldığını düşünmüş ve onlara küçültme anlamında Türkmen adını vermişlerdi. Selçuklular Müslüman olunca Oğuzlarla mücadeleye girmişti. Selçuklulardan vergi istemeye gelen Oğuz elçisine Müslümanlar Oğuzlar, Gayrimüslim’e haraç verilmez diyerek Gayrimüslim Oğuzlara cihat etme kararı almışlardı. Selçuk Bey, Gayrimüslim Oğuzlara karşı büyük zaferler kazanmıştı. Selçuk Bey bu savaşlar sırasında çok büyük acılar yaşamış ve oğlu Mikail’i kaybetmişti. Selçuk Bey’in Mikail, Arslan, Musa ve Yunus diye dört oğlu vardı. Tuğrul ve Çağrı Beyler ise Mikail’in çocuklarıydı. Selçuk Bey, oğlu Mikail şehit olunca Mikail’den olma torunları olan Tuğrul ve Çağrı’yı yanına almış ve en iyi şekilde yetiştirmişti.
Selçuk Bey, Gayrimüslim Oğuzlara savaş açınca şöhreti artmıştı. Diğer Müslüman Türkler, Selçuk Bey’in yanında toplanmışlardı. Böylece nüfusun artmasıyla sıkıntılar baş göstermeye başlamıştı. Çünkü Selçuklular Cend’e artık sığamamış ve yeni otlaklar bulunması gerekmişti. Bu sebeple Selçuk Bey siyasi olarak Samanilerle anlaşmış ve Nur Kasabası civarında hayvanlarını otlatma izni almıştı. Böylece Selçuklu Devleti’nin kuruluşunun zemini hazırlanmıştı.
Kısaca Selçuk Bey’in durumu 10.yüzyılın
sonuna doğru böyle şekillenmişti.