Osmanlı devleti yani Osmanlıların kendilerine dediği
gibi Devlet-i Âliyye’nin yıkılış sebeplerini 2 başlık altında inceleyebiliriz.
1-)
İÇ SEBEPLER
Osmanlı Devletinde mülki idare yani yönetim şeklinin
bozulmaya başlamasıyla başlar. Diğer Türk devletlerinde olduğu gibi Osmanlı
Devleti de mutlak monarşiyle yönetilmiştir. Bu yönetim şekliyle devleti kuran
bir hanedan vardır ve iktidar hanedanın ortak malıdır anlayışı vardır. Bu
yüzden diğer Türk Devletlerinde olduğu gibi Osmanlı Devletinde de taht
kavgaları yaşanmıştır. Ancak Osmanlı Devletinde mülki idarenin bozulmasının en
büyük sebebi Şehzadelerin sancaklara gönderilme usulünden vazgeçilmesidir. Bu
usulden vazgeçilmesiyle şehzadeler Topkapı Sarayını kafeslik veya şimşirlik
diye adlandırılan bölümlerinde kapalı bir hayat yaşamışlardır. Bu sebeple son
dönem de birçok Osmanlı padişahlarında bir takım psikolojik sıkıntılar meydana
gelmiş devlet yönetme tecrübelerinin de olmayışı Merkezi Otoriteyi bozmuştur.
Merkezi otoritenin bozulmasının yanında Ordu
Teşkilatının da bozulmasıyla daha büyük sıkıntılar baş göstermiştir. Osmanlının
ordusu üç ana kademeye ayrılır.
Bunlar; Kapıkulu Ordusu, Tımarlı Sipahiler ve
Donanmadır.
Kapıkulu ordusu devletin üç kıtaya yayılmasında en önemli
güç olmuş ancak 1600’lerden sonra bu ordu kontrolden çıkarak devleti tehdit
eder duruma geldi. Tımarlı sipahiler ise, Osmanlı topraklarını devlet
memurlarına Tımarlı Sipahi yetiştirmek şartıyla verilen ve bu şekilde sadece
savaş zamanlarında oluşan bir ordudur. Duraklama dönemiyle birlikte yeni
fetihlerin gerçekleşmemesi üstüne mevcut toprakların kaybedilmesi ve hak
etmeyenlere tımar verilmesi bu sistemi çökertmiştir.
Osmanlı donanmasına baktığımızda ise bu alanda
Avrupa’da birçok gelişme olmasına rağmen geleneksel yapısını devam ettirmiş ve
Avrupa donanmaları karşısında mücadele edemez duruma gelmiştir.
Osmanlı’nın çökmesine bir başka etken de ekonomik
yapının bozulmasıdır. Osmanlı’nın ekonomisi tarım, hayvancılık ve vergi
gelirlerine dayanıyordu.
Osmanlı ekonomisinin bozulmasının ana sebepleri
şunlardır;
-Kapitülasyonların Osmanlı üzerindeki etkisi
sonucunda yabancı malların ülkeye girişinde bir gümrük duvarı oluşturamaması,
- Osmanlı Devletinin sanayi inkılabını
gerçekleştirememesi bu inkılabı gerçekleştiren devletlerin açık pazarı haline
gelmesi,
- Savaşlarda alınan yenilgiler sonucuna ödenmesi
gerek tazminatlar,
- Ekonomiyi yönlendirecek kalifiye insan unsurunun
olmaması,
- Dirlik sisteminin bozulması,
- Coğrafi keşifler sonucunda dünya ticaret
yollarının değişmesi bu sebeple Osmanlı’nın gümrük gelirlerinden mahrum kalması
da Osmanlı’yı ekonomik yönden çökerten iç sebepler arasındadır.
Osmanlı Devletinin adalet sistemine bakacak olursak
eğer Osmanlı’nın yüzyıllar boyunca çok hassas bir adalet mekanizması vardır.
Ancak bu mekanizmaya rüşvet, iltimas, adam kayırma gibi virüslerin girmesi bu
mekanizmayı çökertmiştir. Ayrıca Beşik Ulemalığı gibi uygulamalarda adalet
mekanizmasını zarara uğratmıştır.
Osmanlı Devletinde bir teşkilat var ki sadece Osmanlı
değil hangi devlette bu teşkilat çökerse o devlet muhakkak yıkılmaya mahkumdur.
O teşkilat “İLMİYE TEŞKİLATI”dır. Osmanlı Devletinin kuruluşundan Tanzimat’a
kadar sadece eğitim kurumu olarak Sıbyan Mektebi ve Medreseler bulunmuştur.
Yükseliş döneminde medreseler sadece dini müfredat değil pozitif bilimlerinde
okutulduğu kurumlardır. Ancak 1600’lerden sonra medreselerde pozitif bilimler
kaldırılarak dini ağırlıklı bir müfredat getirilmiştir. Son dönem Osmanlı
Medreseleri her türlü yeniliğe kapalı her türlü yeniliği gavur icadı olarak
adlandırılan yapılar haline gelmiştir. Tanzimat sonrası yenileşmenin bir sonucu
olarak Rüştiye İdadi Sultani gibi Avrupayi tarzda eğitim kurumları açılmıştır.
Kapitülasyonların siyasi sonucu olarak azınlıklara ve yabancılara okul açma
hakkı verilmiştir. Osmanlı Devleti eğitim öğretim alanında birlik
sağlayamamıştır. Sıbyan ve Medreseler Şeyhülislama, Avrupai tarzda kurulan
okullar Maarif Nezaretine, yabancı ve azınlık okulları ise hiçbir denetime tabi
olmamış ve bu okullar devletin yıkılışında da etkili olmuştur. Bunun yanında Rumlar, Yahudiler ve Ermeniler
devletin yıkılmasında yabancı devletlerle iş birliği içerisinde olmuşlardır.
2-)
DIŞ SEBEPLER
Osmanlı Devleti’nin yıkılışında kapitülasyonların
hem ekonomik hem de siyasi yönden çok önemli etkisi vardır. Ekonomik yönden
kapitülasyonlarla Osmanlı Devleti yabancı mallara karşı hiçbir zaman bir gümrük
duvarı oluşturamamıştır. Yabancı malların istilası yüzünden kendi yerli
sanayisi gerçekleşmemiştir. Siyasi yönden ise kapitülasyonlarla yabancı
devletlere okul açma hakkı verilmiştir. Kurulan bu yabancı okullar misyonerlik
faaliyetleri ve azınlıkları kışkırtarak devletin içten çökmesinde etkili
olmuşlardır. Osmanlı Devleti hiçbir zaman sanayi inkılabını
gerçekleştirememiştir. Bu inkılabı gerçekleştiren Avrupa Devletlerin
kapitülasyonlar yüzünden açık pazarı haline gelmiştir. Rönesans ve Reform
hareketleriyle ezeli rakip olan Avrupa her alanda önemli gelişmeler
kaydetmiştir. Özellikle bilim ve teknik alanındaki gelişmeler sonucunda Osmanlı
Devleti, Avrupa ile baş edemez duruma düşmüştür. Coğrafi keşifler sonucunda
İpek ve Baharat yollarının önemini kaybetmesi Osmanlı Devleti’nin gümrük
gelirlerini kaybetmesine yol açmıştır. Bu inkılabın ortaya çıkardığı
milliyetçilik akımı çok milletli bir devlet olan Osmanlı’yı derinden
etkilemiştir. Bu akım sonucunda Osmanlı önce Balkan topraklarında daha sonra
bütün Ortadoğu’yu kaybetmiş ve küçülmüştür.
İşte Osmanlı Devleti’nin parçalanma sebepleri
böyledir.