Orhan gazi döneminde askeri zaferler Osmanlı
Devletinin ve hanedanının oluşmasında önem kazanacaktır. Bu dönemde Osmanlı’nın
kuruluşunda önemli bir isim vardır. Bu da Orhan gazinin oğlu Süleyman paşa’dır.
Süleyman paşa Rumeli’ye ilk geçen ve orayı yurt haline getiren kişidir.
Anadolu’da faaliyetleri Rumeli’de ise fetihleri vardır. Ancak daha sonra attan
düşerek vefat etmiştir. Onun ölümüyle Rumeli’de fetihler durmuştur. Çünkü
Süleyman paşa, Osmanlının Rumeli’deki merkezidir. Süleyman paşa, Rumeli
halkının daha önceden neredeydiniz? diye kendilerine soru sorduklarını söyler.
Çünkü halk Bizans’ın kendilerini ezmesinden ve ağır vergiler almasından
kendilerine kötü davranılmasından o kadar çok bıkmıştır ki Osmanlı’nın hoş
görüsü ve adaleti hoşlarına gitmiş ve kendiliğinden Osmanlı’ya tâbi
olmuşlardır. İşte bu Osmanlı’nın uyguladığı “İstimalet” politikasının başarılı
bir sonucudur. “Osmanlının eşitlikçi karşılıklı ödev yükümlülüğüyle uyguladığı
sisteme İstimalet” denmiştir. Bu hoş görü sayesinde Osmanlı’nın kuruluş
yıllarında Müslüman olanlarda vardır. Ancak bu Osmanlı’nın kökenini ve gelenek
– göreneklerini etkileyecek kadar olmamıştır. Ayrıca Moğol baskısından,
istikrarsızlıktan bulunan Türk nüfusu da Osmanlı topraklarına gelmiştir. Çünkü
Orhan gazi zafer kazandıkça namı artar. Nam arttıkça gücü artar. Osmanlı bu
sebeple o dönemde insanlar için cazibe merkezi olmuştur. Özellikle 1326’da
Bursa’nın fethedilmesi çok önemlidir. Bursa o dönem için Kızılelma’dır. 1329’da
Palekenon ( Maltepe ) savaşıyla da yenilen Bizans Anadolu’dan umudunu
kesecektir. Böylelikle Osmanlı hanedan olmaya başlamıştır. 1333’de Mudanya
Fethedilir. 1337’de İzmit fethedilecektir. Fetihten sonra Orhan gazi o
bölgelere nüfus yerleştirmiş gazi askerler boş evlere yerleştirilip dul
kadınlarla evlendirilmiştir. Ayrıca fethedilen yerlere bayındırlık işleri
gerçekleştirilip buralara yatırım yapılmıştır. Önce halka bakıldı sonra vergi
alınmaya başlanmıştır. Buna Âbât etme olayı denir.
Osmanlı’nın
Kuruluşunda Bazı Faktörler Vardır;
Gaziyanurum (Rum gazileri), Ahiyanurum, Abdalanarum,
Bacıyanarum Osmanlı’nın mayasını oluşturan unsurlardır.
Ayrıca;
-İlk dönemde taht kavgalarının olmaması,
-Siyasi istikrarın olması,
-Varislerin taht mücadelesine girmemesi,
-Osmanoğullarının coğrafi konumu
-Germiyanlıların, Moğolların önünde tampon güç
olması da Moğolların, Osmanlı’ya sataşmasını önlemiştir.
-Karesioğullarının ilhakı çok önemlidir. Çünkü
buranın ilhakıyla Osmanlı, Rumeli’ye geçmiştir.
-İstimalet politikasının başarılı olması,
-Uyguladığı akılcı siyasetle doğuya Müslüman Türk
Beylikleriyle değil de Batı’da Bizans üzerine gidip gaza yapması da Osmanlı’nın
kuruluşundaki etkili faktörlerdir.
Osmanlı’nın bir devleti olma yolunun açılması ise
Karesi Beyliğinin İlhak edilmesiyle olmuştur. Bu olay şu şekilde gerçekleşmiştir.
Germiyanoğullarının Komutanı olan Karesi Bey 1300’de
ölmüştür. Onun ölümünden sonra yerine ise Demir Han başa geçmiştir. Ancak
Karesi Umerası Demir Han memnun değildir. Karesi Beyin diğer oğlu Tursun Bey’de
Osman gazinin elindedir. O dönemde Karesioğlulları ile Osmanlılar arasında bir
husumet yoktur. Lakin Tursun Beyin Orhan gazinin elinde olması da Karesi Beyin Osmanlıları
tanıdığını gösterir.
Demir Han’dan memnun olmayan Karesi Umerası; Evrenus
Gazi, Fazıl Bey, Hacı İl Bey ve Ece Halil, Orhan Gazi’nin yanına giderek
“Demirhan’ı indirip yerine Tursun Beyi başa geçirirsen topraklarımızın bir
kısmını size vereceğiz” diyerek teklifte bulunurlar. Orhan Gazi ise Tursun Beyi
alarak Balıkesir’e kadar gelir. Bu haberi olan Demirhan, Bergama Kalesine kaçar.
Tursun Bey ise konuşmak için Kalenin önüne kadar gider. Ancak Kaleden atılan
bir ok ile Tursun Bey orada öldürülür.
Bunun üzerine Demirhan yakalanır ve Bursa’ya gönderilir burada da ölür.
Tursun Beyin Kale önünde öldürülmesi, Demirhan’ın Kaleye kaçması ve sonra
yakalanması Osmanlılar için bir dönüm noktası olmuştur. Çünkü Karesi başsız
kalmış ve bu nedenle toprakları hem Osmanlı’ya ilhak olmuştur hem de Karesi
Umerasnın önde gelenleri Osmanlı’nın hizmetine geçmiştir. Osmanlı ise bunların
Rumeli’deki tecrübelerinden ve denizcilik bilgilerinden yararlanmıştır. Böylece
Osmanlı daha da güçlenmiş ve gücüne güç katmıştır.