Gerçekten gençler olarak çok işimiz var. Çünkü
gençler olarak öyle bir dönemde yaşıyoruz ki bir yandan rızık peşinde bir yandan
ideallerimizi gerçekleştirmenin diğer yandan da vatanımızın ve milletimizin
dertlerinin çözümü için mücadele etmekteyiz. Fakat şunun bilincindeyiz.
Allah her kulunu dünyada başıboş dolaşsın diye yaratmamıştır. Bu nedenle O’nun
Resulü Hz. Muhammed Efendimiz "İki günü eşit olan zarardadır" diye
buyurmuştur.
Eğer iman ettiysek "Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış yarın ölecekmiş
gibi de ahirete çalış" hadisi şerifini hayatımıza tatbik etmeli ve ona
göre hayatımıza yön vermeliyiz.
Bunun için bir işte başarısız olduk diye
hüzünlenmemeliyiz. Belki de hayırlısı böyleydi. Fakat biz bilemiyoruz. Belki de
kapanan bir kapıdan daha da hayırlısı açılacaktır. Bunu biz değil ancak ve
ancak Allah bilir. Onun için çalışmaktan vazgeçmemeliyiz. İdeallerimiz,
vatanımız için ben tek başıma ne yapabilirim diye düşünmemeliyiz.
Unutulmamalıdır ki koca koca kaya parçaları ufak çakıl taşlarının yerinden
kopmasıyla oynar bunu unutma!
Moralimiz bozulduğunda başta imanımızdan sonra da
tarihimizden ilham almalıyız. Çünkü imanımız bize dayanma gücü tarihimizde ise
bize ilham verecektir.
Türk büyüklerinden Mustafa Kemal çıktığı kurtuluş
mücadelesinde yanında kaç kişi vardı? Mete Han'ın, Bilge Kağan'ın yanında kaç
kişi vardı? Koskoca cihan imparatorluğu olan Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman
Gazi'nin obası Çabanoğulları Beyliğine vergi veren küçücük ve 400 çadırlık bir
oba değil miydi?
Ancak Osman Gazi çabaladı, çalıştı, gaza etti ve
Allah'ta onun nesline hükümdarlık nasip etti. Yeter ki iyi bir niyetiniz olsun.
O zaman Allah'ta size mutlaka yardım edecektir. Çünkü Rabbimiz vaat etmediği
bir şeyi kuluna buyurmamıştır. O değil mi Yüce Kur'an'da bizlere seslenerek
şöyle diyen: "Allah size yardım ederse artık sizi yenecek hiçbir kimse
yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O'ndan sonra size kim yardım edebilir?
Müminler yalnız Allah'a güvensinler." (Al-i İmran Suresi 160. Ayet)
Bu yüzdendir ki ümitsizliğe düşmemeli ve
inancımız olan İslam’a ve adına Türkiye dediğimiz vatanımızın davasına ömrümüzü
vakfetmeliyiz. Bunun içinde karşımıza çıkan meşakkatleri dervişane bir
anlayışla göğüslemek mecburiyetindeyiz. Hiçbir zorluğun sonsuza dek
sürmeyeceğini bilmeliyiz. Her zorluğun bir imtihan olduğuna iman ederiz. Daha
kötüsüne maruz kalmadığımız için dua etmeli ve mücadeleyi asla elden bırakmamalıyız.
O zaman inanıyorum ki Allah’ta kuluna yardımcı
olacaktır.