Atatürk; I.Dünya savaşının
ardından kurtuluş savaşı gibi zorlu ve acı bir süreçten sonra, Çökmüş bir
imparatorluğun temellerinden güçlü kendine güvenen milletiyle aynı istikamete
odaklanmış bir Cumhuriyet yönetimi ortaya çıkarmıştır. Türkiye Cumhuriyeti onun
sayesinde gıpta ve hayranlıkla izlenen bir ülke haline gelerek ateşle çevrili
bir vatan coğrafyasında varlık ve birliğine sahip çıkmıştır.
Atatürk’ü tanımak ve tanıtmak “Ne Mutlu
Türk’üm Diyene” seslenişine candan kandan ve bunun derinliklerine bağlı
kalmakla eş anlamlıdır. Bu nedenle 10 Kasım bir matem gününden ziyade, Gazi
Mustafa Kemal’i daha iyi anlamlandırma imkanıdır. İhtiyacımız olan milli asalet
ve kuvvetin Türk asırlarında Cumhuriyetimizi kuran asil ruhta saklı olduğunu
görmekten başka çaremiz yoktur. Bu düşüncelerle ebediyete intikalinin 84. yıl
dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve tüm kurucu kahramanlarımıza ve
vatanımız için bugün hala çarpışıpta şehit olan kahramanlarımıza Cenab-ı
Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Türk çocukları unutmasın ki biz millet olarak
Ötüken’den Tanrı Dağlarından gelip, Altay dağlarından inip Orhun
Nehrinde sulanıp Alparslan ile Malazgirt’te Anadolu’nun kapılarını açıp,
Fatih’le İstanbul’u fethedip Yavuz Sultan Selim ile İslam alemine hükmedip
Kanuni Sultan Süleyman ile dünyayı ayaklarımızın altına alıp Ziya Gökalp ile
Türkçülük ve Turancılık akımı başlatıp Mustafa Kemal Atatürk ile yeni bir
devlet kuranız…
Bu düşüncelerle, her 10 Kasım’da olduğu gibi bu 10 Kasım gününde de Büyük TÜRK
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, hepinizi
saygıyla selamlıyorum.